İlham-amel ilişkisi

İlhama mazhar olmak, amele bağlıdır. Nazarî ilimlerle ya da yaşantıdan uzak İslâmî bilgilerle, ilhamlar âlemine açılmak mümkün değildir. Kutsî hadiste Allah (celle celâluhu): “Harama bakmak, şeytanın zehirli oklarından bir oktur. Kim Benden korkarak nazarını başka yere çevirirse, onu kalbde tatlılığı duyulan bir imana çeviririm.”[1] buyurur. Aslında bu bir ilâhî vâridâttır. Fakat hadiste görüldüğü gibi, ilâhî vâridâta mazhar olma, nazarı terk etmeye bağlanmıştır. Bu açıdan denilebilir ki; yapılmaması emredilen şeylere karşı kat’î bir tavır belirleme, ilâhî vâridâta davetiyedir.

Aynı zamanda bu amel, “Bildiği ile amel edene, Allah, bilmediği şeyleri öğretir.”[2] hakikatini netice verir. Böylece kul, salih bir daire içine girer. Yaptığı her yeni amel, onu ilhamlara açık hâle getirir. İlhamlar da insanı amele sürükler. Ve karşımıza, kulluğu gerçek buudları ile anlayıp hayatına tatbik eden örnek ve önder şahsiyetler çıkar.

Tarihe bu açıdan baktığınızda, bizim dünyamızda, kitleleri peşlerine takıp sürükleyen insanları hep böyle tarif etmek mümkündür. Hayatlarını tetkik etseniz, halk ya da Hak ile olan münasebetlerini araştırsanız onları hep bu çizgide görürsünüz.

[1] et-Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr 10/173; el-Hâkim, el-Müstedrek 4/349.
[2] Bkz.: el-Münâvî, Feyzu’l-kadîr 4/388.
Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.