Kuvvet ve mantık üzerine

Savaşlarda insan hissiyatı daima mantığın önüne geçiyor. Tabiî neticede de insanî ve evrensel değerler bütünüyle unutulabiliyor. Kalıcı rahatsızlıklara sebebiyet veren ve nesiller boyu o ülkeyi hatta bütün insanlığı tehdit eden hastalıklara vesile olan atom bombaları, nükleer ve kimyasal silâhlar hep böyle bir ruh hâletiyle kullanılır.

Evet, gücü, kuvveti ellerinde bulunduranlar, temsil ettikleri güce, kuvvete güvenerek, her zaman problemleri o yoldan çözmeyi tercih ettiklerinden çok defa mantık ve muhakemeyi kulak ardı edegelmişlerdir. Bence bu durum mükemmel dönemlerde bile en masum kişilerin masum olmayan hatalarıdır. Meselâ, Yavuz Sultan Selim –makamı Cennet olsun– Çaldıran, Mercidabık ve Ridaniye’de haince düşünceleri ezme, yok etme adına elinde bulundurduğu gücü, kuvveti kullanmış; kullanmış ve o problemi mantık ve muhakeme ile halletme cihetini belki de olması gereken seviyede düşünmemiş/düşünememiştir. Fatih’in Belgrad Ormanları’nda içine düştüğü ahvâli de aynı çizgide düşünebiliriz. İşte bütün bu durumlarda, mantık ve muhakemenin kaba kuvvete yenik düştüğü söylenebilir.

Başımı ayaklarının altına kaldırım taşı gibi koyacağım o koca sultanları kritik etmek, benim haddim değildir. Ama objektif bir gerçeğe dikkatlerinizi çekmek istedim. O gerçek; ihkak‑ı hak peşinde koşarken, mantık ve muhakemeyi devre dışı bırakmamak gerektiği gerçeğidir...

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.