Sabır
İman, amel-i salih, hakkı bilip hakkaniyet içinde bulunma ve sabredip sabır tavsiyesini paylaşma' esasları, İmam-ı Şafiî'nin: 'Allah (c.c) başka bir sûre indirmeseydi, bu sûre insanlara yeterdi.' dediği Asr sûresinde zikredilen hakikatlerdir. Onun faziletinden dolayı olacak ki Ashab-ı Kiram, dağılmadan önce her mecliste bu sûreyi okurlarmış. Merhum Mehmed Âkif bu duruma atıfta bulunur ve:
'Hani Ashab-ı Kiram ayrılalım derken,
Mutlaka sûre-i ve'l-Asrı okurlarmış, neden?
Çünkü meknûn o büyük surede esrar-ı felâh,
Başta iman-ı hakikî geliyor, sonra salâh,
Sonra hak, sonra sebat, işte kuzum insanlık.
Bu dördü birleşti mi yoktur sana izmihlâl artık.'
der.
Görüldüğü gibi sûrede dikkat çekilen önemli hususlardan biri olarak, başa gelen şeylere karşı sabredip, sabır tavsiyesinde bulunma zikrediliyor.
'Nice sevmediğiniz şeyler vardır ki, o sizin için hayırlı olabilir. Ve nice sevdiğiniz şeyler de vardır ki, sizin için şerli olabilir.' (Bakara, 2/216) âyeti, kişinin, kendisine isabet eden şeylerin zahirî yönüne bakıp aldanmaması konusunda çok önemli bir ölçüdür. Haddizatında insan, maruz kaldığı şeyin şok etkisinde kalıp, yanlış yorumlamalara girebilir. Mü'min bu ölçüyü daima hatırda tutup, fevrî hareketlerle kadere taş atmamalıdır. Evet, Üstad'ın ifadesiyle, kadere taş atan, sadece kendi başını yarar.
Meseleyi, bir hadis-i şerifle biraz daha açacak olursak, Efendimiz (s.a.s): 'Sabır, belânın ilk tosladığı andadır.' buyurur. Demek ki, önemli olan musibetin isabet ettiği anda sabırlı olabilmektir. Meselâ annemizin vefat haberini duymak, ilk anda bizde şok etkisi yapacaktır. İşte böyle bir anda hiçbir şey düşünmeden: 'İnnâ lillahi ve innâ ileyhi râciûn=Biz O'ndanız ve yine O'na döneceğiz.' deyip ızdırabını bağrına gömme gerçek sabırdır. Değilse meseleyi aklî, mantıkî plânda çözüp 'Ölüm herkes için geçerli, bu yaşta ölmeseydi ilerde yine ölecekti. Öbür tarafta nasıl olsa beraber olacağız..' deyip, kalbde bir inşirah hasıl olduktan sonra sabretmenin kıymeti ona göredir...
Bu durum, sabrın diğer çeşitleri için de geçerlidir. Allah Resûlü (s.a.s): 'Mü'minin her durumu sürpriz ve şaşırtıcıdır! Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum sadece mü'mine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı bir şey gelse şükreder, bu onun için hayırlıdır. Bir zarar gelse sabreder, bu da onun için hayırlıdır.' buyurur ki, burada insana sevap kazandıracak şeyin teslimiyet olduğunu vurgulamak istemiştir. Biz, inancımız gereği her şeye sabrederiz. Ve arkasından bir hayır zuhur ettiğinde de: 'İhtimal Cenâb-ı Hak, bu hayrın doğmasına bizim sabrımızı vesile yapmıştır..' deriz. Bu, aynı zamanda bir sabır kahramanı olmanın da emaresidir.
- tarihinde hazırlandı.