Vird'e (Zikir) Farklı Bir Bakış
İmam Gazzâlî Hazretleri İhyâ'sında herkesin kendine göre virdinin olduğunu ve hâllere göre evrâdın değiştiğini ifade etmektedir. Meselâ ilim adamının kitap mütalâa etmesinin, onu anlatmasının ve yazmasının, bir tüccarın da devamlı ticaret ile meşgul olup kazancının fazlasını tasadduk etmesinin hepsinden daha makbul olduğunu belirtir. Aslında İmam Gazzâlî Hazretlerinin söylediği bu hususu Üstad Hazretleri de fiilî dua sadedinde ele alarak değerlendirmektedir. Nitekim fiilî duayı yapmak, kavlî duayı terk etmeyi gerektirmez. Bu değerlendirmeler, me'sûr olarak bize intikal eden, Efendimiz'e (sallallâhu aleyhi ve sellem) ait duaların ihmal edilmesi şeklinde de anlaşılmamalıdır.
Ayrıca, umum evliyâ, asfiyâ ve mukarrabînin katıldığı -Erzurumluların tabiriyle- dua örfânesine az dahi olsa iştirak etme durumu da mevzuubahistir. Belki sübjektif denilebilecek bu tespiti delillerle ortaya koymam mümkün olmayabilir; ama vicdanın sezişiyle ben o bereketi hissediyorum. Dua örfânesine katılındığı ve iştirâk-i a'mâl-i uhreviye esasına göre amel edildiği takdirde, eksiksiz olarak bütün sevap aynen herkesin defterine kaydolur. Aynı şey Kur'ân, Cevşen, Evrâd-ı Kudsiye veya diğer me'sûr dualar için de geçerlidir. Böylece o örfâneye, herkesin elinde olan miktarla iştirak etmesi, orada zengin bir mâide-i semaviye meydana getirir.
- tarihinde hazırlandı.