Medeni Toplum Olmanın Şartları
Bir toplumun aydınlığa kavuşup; düşünce, tasavvur, kanaat ve ifadede kargaşadan kurtulabilmesi, hakiki mânâsıyla münevver bir kadroya sahip olmasına bağlıdır. Münevverlik, tahsilli olmakla karıştırılmamalıdır. Bir cemiyette, çeşitli ilim dallarında ihtisas yapmış insanlar, sanat ve maharet erbabı bulunabilir; ne var ki, o cemiyetin aydınlığa çıkması; fizik, kimya, matematik, hendese tahsili görmüş insanlardan daha çok, yaşadığı devri idrak içinde, kalp ve ruhun hayat ufkuna ulaşmış, irâde ve zihniyle varlığa ermiş gerçek münevver ve güçlü irâdelerle kâbildir. Ötelerden gelen esintilerle, ruhlarına mayaladıkları hakikatleri hallaç edip gönüllerinde hiç sönmez birer ışık kaynağı meydana getiren, sonra da durmadan çevrelerine mesajlar göndererek yepyeni bir topluma giden yolları açan ve aydınlatan, millî kültüre yeni buutlar kazandıran gerçek münevver ve güçlü irâdelerle...
Medeniyet ve toplum bunların eseri; bunlar da doğru düşünce, doğru inanç ve millî kültürün eseridirler.
Her yeni medeniyet, yepyeni bir aşk, yepyeni bir îman hamlesiyle ortaya çıkar. Bu aşk ve îmanın olmadığı yerde medeniyetten de eser yoktur. Bir de bu îman ve heyecanın bulunmadığı bir toplumda, istidâtların gelişmesine engel despotça müdâhaleler varsa, böyle bir iklimde, çeşitli ilim dalları sâyesinde semâlar aşılsa bile, medeniyetin varolduğu ufka ulaşılamaz ve orada medeniyetten söz edilemez. Hatta böyle bir vasatta, her nasılsa ortaya konmuş bir kısım medeniyet ürünleri dahi er-geç bozulup gitmeye ve çürüyüp yok olmaya mahkumdurlar.
- tarihinde hazırlandı.