Tarihimizin Kucaklayıcılığı
Bilhassa, üst üste inkisarların yaşandığı, yolların gidip bütün bütün sarpa sardığı, havanın kararıp ufukların sarardığı, ümitlerin sarsılıp iradelerin çatırdadığı, hizmetlerin, dikenli tarlalar ve çakıllı yollarda yürüme ölçüsünde zorlaştığı dönemlerde mâzi, o kadar sıcak, o kadar yumuşak, o kadar aydınlık, o kadar masum, o kadar diri ve o kadar kucaklayıcıdır ki; ona sığınınca birdenbire aşılmaz gibi görünen tepeler dümdüz, düzlükler de pürüzsüz hâle gelir; gelir de âdetâ zindandan Firdevsî yamaçlara açılıyor gibi kendimizi rahat ve huzur içinde hissederiz. Dahası, onun içimize saldığı ümit kıvılcımlarıyla geleceği de öyle düşlemeye başlar, içinde bulunduğumuz durumu iki cennet arasındaki bir berzahta yürüyor gibi görür ve geçilmesi gerekli olan bir köprüden daha fazla önem de atfetmeyiz. Böylece, realitede yitirdiğimiz şeyleri bir ölçüde imanlarımızda, ümitlerimizde, duygularımızda, düşüncelerimizde dipdiri olarak bulur ve cehennem gibi durumlarda dahi sürekli "berd ü selam" yaşarız.
- tarihinde hazırlandı.