Yozlaştırma ve Yabancılaştırma Faaliyetleri
Tam bu binbir kâbusun kol gezdiği dönemde idi ki; ortalığı bütün şiddetiyle beşinci kol faaliyetleri kapladı. Erotik (1) düşünceye masumiyet hil'ati giydirildi. Şehvet, en merğub bir meta haline getirildi ve gençlik âdeta bir hezeyan topluluğu oldu. Artık kendi ruh köküne bağlı olanlar "dogmatist" ve "formalist" (2) diye damgalanıyor; millet ve vatanını sevmek ayıp sayılıyordu. Bir "Şirzime-i kalil" (3) her Allah'ın günü, çalakalem, millî ruhu iptizal (4) edici yazılar yazıyor, milleti kendinden kaçar ve kendine yabancı hâle getiriyordu.
Bu olup bitenler karşısında, temiz Anadolu halkı, ya kendine has sabır ve tahammül içinde beklemede veya hüsn ü niyetin verdiği duru anlayışla, bütün bu acayiplikleri "bir suskunluk içinde" karşılamaktaydı.
Birer ruh sefâleti ve aşağılık duygusu timsali sayılan zavallı "entelijansiyamızın" durumu ise, bütün bütün yürekler acısıydı. Ona göre şahsiyet gamzeden öze ait her nağme ordubozanlık; müstağriplik hesabına söylenen her türkü, Türk'e yücelik kazandıran bir madalyaydı!
Bu türlü kendinden kaçışlar ve haricî asimilasyonlarla iç değişiklikler, endişe verici buutlara ulaşmıştı. Ve artık, millet teknesi, sağa-sola yalpa yapan bir vapur gibi, batması, her an mukadder görünüyordu. Dillerde binbir yabancı türkü, dudaklarda binbir öldürücü şarap.. kimi erotizmle sarhoş; kimi libido ile, kimi eksistansiyalizmden medet umuyor; kimi hezeyan felsefesine dilbeste, durmadan mihrap değiştiriyor ve mabuttan mabuda (!) koşuyordu. İşte tam bu esnada, yabancı bir kısım eller, "hipnoz" görmüş bu ruhları metrolara bindirip harıl harıl kendi dünyalarına taşımaya başladılar. Cinnet nöbetleri içinde bütün bir nesil, Hasan Sabbah'ın yalancı cennetlerine benzeyen bu cennetlere davet ediliyordu.!
[2] Doğmatist ve formalist: Kesin fikir beyan eden ve şekilci kimse.
[3] Şirzime-i kalil: Küçük ehemmiyetsiz cemaat.
[4] İbtizâl: Verilen bir nimetin kadrini bilmeyip kötüye kullanma.
- tarihinde hazırlandı.