Milletimizi Batıran Sebepler

Bizi, şu-bu değil, gaflet, cehalet, sefâhet, batı perestlik ve geçmişimizin bir bayrak gibi şehbal açmasını sağlayan târihî dinamiklerimizi inkâr batırdı. Hürriyet ve demokrasi nimetlerini -ne ölçüde bir nimetse- birbirimizi didiklemekle değerlendirdik. Hem öyle bir değerlendirdik ki, bu didişmeyi fırsat bilen ve kolumuzu-kanadımızı kıran can alıcı hasımlarımızı bile göremedik.. göremedik ve sürekli hasis ihtiraslar peşinde olduk ve birbirimizi didikledik durduk. Değişik milletleri, belli ölçüde yükselten, mutlu eden, hatta ümitlendiren ve şevklerini artıran insanî hak ve hürriyetleri saygısızlığa ve başkalarına tecavüze vesile saydık. İlk mektepteki mini bir talebeden üniversitedeki öğretim görevlisine, sokaktaki hamaldan kuvveti temsil eden zirvedekilere kadar herkes, kendi vazife ve sorumluluğunu bir yana bırakarak siyaset humması yaşamaya başladı. Mekteplerde saf dimağlara siyaset pompalandı. On yaşındaki çocuklardan, hayızdan-nifaktan kesilmiş acûze-i şemtâlara kadar herkes kendini diplomasiye saldı! Bu yanlış telakki ve çerçevesi belirlenememiş siyaset mülâhazasıyla fertler ve toplum defaatle nifak ve şikakla sarsıldı.. kitleler şaşkına döndü ve devlet zaafa uğratıldı. Altı asırdan beri hamâsî kahramanlıklarıyla destanlara mevzu olan bir kısım güç kaynakları bile bu levsiyâttan nasiplerini aldılar.

Evet, bazı hayâtî müesseseler için AIDS ölçüsünde tehlikeli sayılan siyâsî ihtiraslar, vatan ve ülke bölünmezliğine, din ve devlet düşüncesine kilitli olması gereken toplumun, o can damarı mesabesindeki birimlere dahi sirayet etti; etti ve başlarını döndürdü, bakışlarını bulandırdı ve iç kaymasına uğrattı. Bu arada, başı çekenlerin pek çoğu "devletin parası deniz..." mülâhazasıyla hareket ederek millete, can alıcı hasımlarından çekmediklerini çektirdiler. Öyle ki, hiç beklenmedik kimseler bile çalıp-çırpmaya başladı ve hiç umulmadık zâtlar gırtlaklarına kadar bu levsiyâta girdiler. Hatta bir kısım fırsat ve imkânları elde eden idareciler, bu mâsum, mâsum olduğu kadar da sarsık, bu mübarek, mübarek olduğu kadar da istismara açık milletin yaralarını saracakları yerde, onun kurumuş damarlarındaki kanı emebilme yollarını araştırdılar.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.