Hakikat Yolunda Bazı Sürçmeler
O'na doğru uzayan bir uzun yolda herkes, biraz da karakterini teşkil eden hususların sevki ile bazen yer de değiştirebildiğinden; hattâ yer değiştirirken kaymalara da mâruz kaldığından her vakit konumunu koruyamayabilir, koruyamayabilir ve bazen gidip dairenin en dış çemberine çarpacak kadar merkezden uzaklaşabilir. Öyle ki; dünya kadar insanın iltifat sağanaklarıyla zevkten zevke girdiği aynı anda o, olup biten inkişafları tıkanma, fütûhâtı inkıbaz, başarı şehrâyinlerini şov, gülbankları da mağlupların tesellisi sayabilir. Hemen her dönemde, muvakkaten kervandan ayrılan böyle mütehayyirler olmuştur ve olacaktır da. Ancak, pek çoğu itibarıyla çok defa böyle, geçici kopukluğun ruhlarında hasıl ettiği ürperti ve gerilimle, sıçrayıp bir hamlede merkezdeki yerlerini almış, hattâ ayrılık hasretinin sıcaklığı ile, daha farklı bir bütünleşme, bir kıvam sergileyebilmişlerdir. Ne var ki, böyle bir metafizik gerilim elde etme için, irâdî olarak kafileden ayrılmayı tasvip etmek de mümkün değildir; zira her ayrılış, aynı zamanda bir kayma ve durdurulamayan, hattâ dönüşü olmayan bir akıntıya kapılma ile de sonuçlanabilir. Bu itibarla da, genel kitle ile aramızdaki mesafe boşluğunu ufkî aşabiliriz mülâhazasıyla, âkıbeti meçhul böyle bir maceraya girilmesi katiyen tecviz edilemez. Yukarıda işaret edildiği ölçüde irâdî olmayan ve kasda iktiran etmeyen her sürçme ve devrilmenin "ba'sü ba'del mevt" vaad eden bir yanı olsa da, her zaman aynı neticeyi istihsal etmek söz konusu olmayabilir. Muhtemel bir füyûzât hissi ve ruhî kıvam adına, muhakkak gibi görülen böyle bir felâkete vicdanın "evet" demeyeceği kanaatindeyim.
- tarihinde hazırlandı.