Milletimizin Dirilişi İçin İman Hizmeti
Bizler, hakikî insan olma mülâhazası açısından, kendimizi hâlihazırdaki bütün tersliklerin sorumlusu biliyor ve yarınki dünyaların huzur, emniyet ve istikrarı adına, son bir kere daha "insan" ve "kültür" diyoruz.. diyor ve ruhumuzdaki gerçek hürriyetin ilk merhalesi ve son noktaya ulaşmanın da biricik meşalesi "iman"ın önceliğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz.
Evet, azgınlaştırılmış nesillerin, yeniden insanlığa kazandırılmasında ilk merhale ve en birinci iş, onların imanlarını, imanlarının sürekliliğini ve o imanın, vadettiği şeylerle beraber insanın tabiatının bir derinliği haline getirilmesidir. Nesillere iman kültürü aşılanarak onlara, varlığın perde önü, perde arkasını izah etmek, ruhlarına duyurmak ve onların, imanın sımsıcak atmosferinde her şeyi şefkatle kucaklamalarını sağlamak, yakın tarihimiz itibarıyla bir türlü zabt u rabt altına alamadığımız, çözülüp gitmelerini önleyemediğimiz nesillere kurtarıcı bir iksir olacaktır. İmanla böyle bir temizliğe ermeyen ruh, vahşetten tamamen sıyrılamaz, tecavüzden kendini alamaz; insanları sevemez, onlarla uzlaşamaz ve hele asla semavîleşemez; semavîleşmesi bir yana, böyle birinin ihtiraslara bulaşması, ömrünü kinler, nefretler içinde geçirmesi; her zaman kirlenip kararması, körelip duygusuzlaşması, kabalaşıp hoyratlaşması kaçınılmazdır. Evet, iman, insanın varlığı daha bir farklı duymasını, dinlemesini, yorumlamasını sağlar, ona sonsuzun marifet ve sevgisini aşılar, varlıkla birleştirir, kin, nefret ve zaaflarını tadil eder, dağınıklıktan hasıl olan binbir ızdıraptan kurtarır.
Hep yürüyeceğiz, günümüzde bütün bütün durgunlaşmış ve hantal yığınlar haline gelmiş şimdilerin insanından, dünyaya yepyeni şeyler vadeden aydınlık nesilleri bulup çıkarmaya doğru.. şunu-bunu karalamadan, kimseye çamur atmadan; daha çok düşüncelerimizi aksiyona göre plânlayarak, aksiyonlarımızı da cankurtaran ekiplerin üslûbuyla sürdürerek.. kansız-irinsiz, kinsiz-nefretsiz yolcuların da bulunduğunu göstermek için, yollara da, yollardaki tersliklere de takılmadan hep yürüyeceğiz. Binbir türlüsüne şahit olduğumuz cinayetlere, şekâvetlere af ilan edeceğiz iddiasında değiliz; olamayız da. Umumun hukukunun söz konusu olduğu yerde gönüllerdeki af duygusu adalete inkılab eder ve yaşama üslûbu, insanlık dışı davranışlara kapalı hale getirilir. Evet, iyilikler ve iyiliklere taşıyan köprüler, o köprüleri geçebilme duygusuyla dopdolu insanların mükafatlandırıldığı şehrahlar haline getirilmesi insana saygının ifadesi olduğu gibi, kötülere ve kötülüklere yol verilmemesi de, insana karşı ayrı bir ihtiramın ifadesidir. Evet, her zaman insanlar, iyiliğe imrendirilmeli, kötülüğe, kötü yollara karşı da uyarılmalıdır ki; hiç kimse: "Suç bizde değil, biz bu yollara itildik..." demesin.
- tarihinde hazırlandı.