Safâ Hakkında Yapılan Yorumlar
Böyle bir mülâhazayı ifade sadedinde, hatasıyla-sevabıyla, söylenmiş dünya kadar güzel söz vardır. Biz, onlardan sadece bir tanesini zikrederek konuyu kapamak istiyoruz:
"Vaktâ ki sen, o güneşin ziyasını gördün (sübühât-ı vechin nurlarıyla yanıp kül oldun) artık sen kalmadın. Katre deryanın (dalgalarına) karıştı ve sen bir katre idin; şimdi ise sır denizinde kayboldun. Artık o katreyi (bir daha da) bulamazsın. Gerçi gâib olmak herkesin kârı değildir; ama benim gibi fenâ bulanlar da az değildir."
Safâ-i ittisali, hulûl ve ittihadı işmam edecek bir üslupla anlatanlar, kendi zevk ve hâllerini anlatıyorlarsa, bunlar yorum ve seslendirme iltibası içindedirler; derhal Mişkât-ı Muhammediye'ye sığınarak iltibaslarını düzeltmelidirler. Yok, böyle zevkî ve hâlî bir hususu bir düşünce sistemi ve felsefe olarak benimsemişlerse, dalâlet içindedirler ve "Mâ ene aleyhi ve ashâbî" (Tirmizî, İman 38; el-Hakîm, Müstedrek 1/129) kal'ayı kudsiyesine girecekleri âna kadar da bâğî sayılırlar.
- tarihinde hazırlandı.