Hayatını İnanç ve Şuurla Yaşayanlar
Yaşadığı hayatı inanç ve şuurla yaşayanlar, düşüncelerinin aydınlığında ümitten kanatlarla, uçar gibi geçer giderler, bu mihnet yurdunu ve onun kandan irinden deryalarını. Bilirler durulup saflaşmak için buraya geldiklerini. Ve bu uğurda, Nesîmî gibi derilerinin yüzüleceğini, Mansûr gibi berdâr edileceklerini. Kahr u lütfu bir bildiklerinden, dermanı dert içinde gördüklerinden, başlarına gelenleri, zevk ve hayranlıkla seyreder ve katiyen paniğe kapılmazlar. Paniğe kapılmak şöyle dursun, her yeni musîbet, onların sînelerinde, değişik nağmeler meydana getiren bir mızrap hâline gelir ve onları yeni yeni heyecanlarla coşturur. Tipi-boran, ulu dağların zirvelerinde ne ise onlar için ızdırap da aynı şeydir. Hatta bir bakıma ızdırapsız yaşamak, onlar için dayanılması güç bir azap ve ölümdür. Hele milletleri muzdarip ve millî değerleri de tahrip edilip duruyorsa!..
- tarihinde hazırlandı.