İstiğrak Halindeki İnsan
Bu durumdaki bir sâlik, Allah'da fani olmanın hasıl ettiği iç seziş ve duyuşlarla, bütünüyle "cem" televvünlerine gömülür ve artık hiçbir şeyi tam fark edemez.. -ki bu hâli idrak edip bu zevki duyanlar bazen Vücud-u İlâhîye istiğraklarını ya "Ene'l-Hakk", ya da "Sübhâne mâ a'zame şe'nî" sözleriyle ifade edegelmişlerdir. Aslında, bu bir zevk ve hâl işi olmasına rağmen çok defa iltibaslarla hakikat zannedilmiştir.- evet, sâlik bazen, neyin ne olduğunu farkedemez ve bir damla mesabesindeki mahiyetini, içine karışıp kaybolduğu "Ehadiyet" deryası sanır ve yakışıksız şatahatlara girer. Böyle bir zevk ve bu ölçüde bir hiss-i fena herkes için söz konusu olmasa da, "seyr-i sülûk-i rûhânî"de çokları bu hâli duyar ve yaşar ki, bunlardan bazılarına da "Üveysî meşrep" denir. Bu meşrebe telmih sadedinde merhum Muallim Naci:
"Bak ne istiğraka sevkettin beni,
Gözyaşı zanneyliyor çeşmim seni"
diyerek hoş bir söz eder. İstiğrakın üç mertebesi vardır:
- tarihinde hazırlandı.