Peygamberimizin İfadelerinde Zevk
Bir başka zaviyeden zevk, acı-tatlı yanlarıyla, lisan, beden ve diğer uzuvlarla duyulup hissedildiği gibi kalp ve vicdanla da duyulup hissedilir. Allah Rasûlü: "Rabb olarak Allah'tan, din olarak İslâm'dan, peygamber olarak da Hz. Muhammed aleyhisselamdan hoşnut olan îmanın tadını zevk etmiş olur" (Müslim, İman 56; Tirmizî, İman 10; Müsned, 1/208) sözleriyle bu rûhânî hazza işaret buyururlar. Vâkıa O, bu ledûnnî zevki bazen cismânî zevkleri anlatan kelimelerle de ifade etmiştir ki, Ashâb-ı Kirâm'ı savm-ı visalden menettiği yerde: "Ben sizin gibi değilim; ben yedirilip içiriliyorum" (Buhari, Savm 48; Müslim, Sıyam 55-56) derken böyle bir üslûp kullanmıştır. Ne var ki, kalbî ve rûhî hayat açısından söz konusu olan zevkin rûhânî olanıdır ve "vecd"e göre de süreklilik ifade eder.. eder de, kalb ve rûhu her zaman ayrı bir televvünle besler. Yerinde de geçtiği üzere vecd ve heyman ise, hususî tecellilerle, bazı ahvâle ait vâridlerdir ki, göz kamaştırıcılığına rağmen sâlikin mübtediliği ölçüsünde ve onun havsalasıyla mebsuten mütenasip (doğru orantılı) olarak zuhûr eder.
- tarihinde hazırlandı.