Mevlana’nın Dilinden Tevhid
Bu mülâhaza çerçevesinde Mevlânâ tevhid hislerini şöyle seslendirir:
"Ey birader, kîl u kâl erbabından elini çek ki, Cenâb-ı Hakk sende ilm-i ledün izhar eylesin.. söz gelip buraya dayanınca, dudak "pes" edip kapandı.. kalem bu noktaya ulaşınca o da kırıldı. Burası, fesahat yapıp dil dökecek makam değildir; (gel) dem vurmadan vazgeç; doğruyu en iyi Allah bilir."
İlm-i ledünnün, mârifet-i ledünne inkılâp etmesi; vicdanın hususî bir iltifatla donanması, cezbin de incizabın rengine boyanması demek olan bu hâl veya bu makam damlanın deryalaştığı, zerrenin kâinatlaştığı, hiçlerin vücud pâyesiyle şereflendirildiği mir'âtiyet makamıdır. Ziya Paşa Harâbât mukaddimesinde derin bir şiir zevkiyle bu hâli şöyle resmeder:
"Ey varlığı, varı var eden Var!
Yok yok, Sana yok demek ne düşvar.!"
- tarihinde hazırlandı.