Dünya ve İnsanlığın Huzuru İslamın Yaşanmasıyla Sağlanır

Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, yeryüzünde, belli ölçüde de olsa, fesadın giderilmesi, milletler arası kalıcı bir barış ve diyaloğun sağlanması, bütün bütün huzursuz hale gelmiş insanlığın yeniden arayıp özlediği huzura kavuşabilmesi, insanî hayatla kainat ve tabiat arasındaki uyumun keşfedilip, toplumların ve milletlerin yaşama biçimlerine aksettirilebilmesi, evet bütün bunlar ancak ve ancak gönüllerin Allah'a yönelmesinin bir başka ünvanı olan "İslam'ın gölgesindeki hayat" la mümkün görülmektedir. Eğer bu gün İslam'ın vaad ettiklerini bütünüyle göremiyorsak, bunu onun yetersizliğinde değil, onun dost ve müntesiplerinin vefasızlığında, aymazlığında; ona hasmane tavır alan cephenin de kin, nefret, iğbirar ve önyargılarında aramalıyız. Zira Cenab-ı Hakk: "Biz bu Kur'an'ı bir şifa ve rahmet kaynağı olarak ceste ceste indiriyoruz" (İsra/82) buyurarak, onun bütün dertlere derman, bütün sıkıntılara çare olduğunu hatırlatıp ona yönelmemizi istemekte ve "doğrusu bu Kur'an, insanları yolların en sağlam ve en eminine ulaştıran bir rehberdir" (İsra/9) fermanıyla da bize her kapıyı açabilecek, her problemi çözebilecek sırlı bir anahtar vermektedir; vermektedir ama, çoklarımız, hala anlaşılmaz bir temerrüd ve cehalete takılarak, hazineler kıymetindeki bu anahtarı bir türlü değerlendirememekteyiz. Gariptir, herhangi bir alet ve cihaz bozulduğunda, o alet ve cihazın firmasına, ya da o konudaki uzmanlara başvurduğumuz halde, nedense, aynı usulü kalbî ve rûhî hayatımızla alakalı problemler karşısında uygulamaya bir türlü yanaşmamakta ve Yaratıcı'nın tavsiye ve direktiflerini almayı düşünmemekteyiz. Oysa ki "yapan bilir, üreten onarır" fehvasınca, çok kıymetli ve kıymetli olduğu kadar da kompleks bir yapıya sahip olan insanoğlunun, zahirî ve batınî yanlarıyla alakalı hemen bütün problemlerinde, kendini "alîm" ve "habîr" olarak tanıtan Zât'a müracaat etmek icap ederdi; böyle hareket aklın ve mantığın yolu olduğu gibi genel davranışlarımızda da tenakuza düşmemenin gereğiydi. Allah, kalbî ve rûhî problemlerimizi giderme konusunda bize sürekli Kur'an'ı referans olarak göstermekte, İslamî hayatı salıklamakta ve "şu bir gerçektir ki, Allah gönüllerin her yanını bilir. O, yarattıklarını hiç bilmez olur mu? İlmi her şeye nüfûz eden Latif O, her şeyden haberdar olan Habîr de O'dur" (Mülk/13-14)

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.