İslamın Penceresinden Hayat ve Ötesi
Aslında, İslamî düşünce atlasında, bu kadar ferah-fezâ bulup zevk ettiğimiz bu dünya, üzerinde tenteneli bir perde gibi tüllenip durduğu, güzelliklerin gerçek meşheri ötelerin sadece bir buudundan ibarettir.. evet, İslam'ın düşünce atlasında, onca ihtişamına rağmen bütün fizikî alemler, metafizik dünyaların yanında tene nispeten can gibi, evimiz-köyümüz karşısında da cihan gibidir. Bu atlasta, her şey başka bir alemde başlar ve bu alemden sonra da renk, şekil, desen değiştirerek sürer gider.. ve yine bu atlasta, bütün debdebesiyle şu koca dünya sadece bir menzil, onun nimetleri de iştah açma türünden birer kahvaltıdan farksızdır. Berzah, herkesin buğulu bir cam arkasından akıbetini seyrettiği bir istasyon veya rıhtım.. mahşer, gönülleri ürperten ve ayakların bağını çözen - içinde rahmete bağlı ümitler esse de - korkunç bir güzergah, daha ötesi ise ya sürekli tüllenip güzelleşen Firdevsî bahçeler veya her an değişik gayızlarla köpürüp duran bir gayyâ... dünyanın sona erişiyle başlayan "gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve insan tasavvurunu aşkın" sözlerine emanet belirsizliğiyle öbür alem, bu upuzun yolculuğun son durağı.. dünyadaki mütemadi gelip gitmelerin bir adım ötesi olmayan karargahı ve mü'minlerin de mutluluk otağıdır.
- tarihinde hazırlandı.