İyonya Filozoflarına Karşı Çıkan Pisagor’un Görüşleri
İlk İyonya filozoflarının, madde alaşımlı oldukça garip ruh mülahazalarına, en ciddi darbeyi, İtalya Croton'dan, eşyanın kendisini değil de zihnî suret (ide)lerini esas alan Pisagor vurmuştur. Önce Pisagor, sonra da takipçileri, bizim havâssiye diyeceğimiz "Sensualisme" mektebini ciddi olarak sarsmış -buna yıkmış da denebilir- onun yerine, icmâl itibariyle bizim ruh telakkimize yakın görünen İftikâriye, yani İdealizm mezhebini ikame etmiştir. Pisagor ve onun arkasından da Empedokle (Ampedocles)in ortaya atıp müdafaa ettikleri idealizm, daha sonraları İslam dünyasında suret-i zihniye, misal ve mesel kelimeleriyle ele alınmış, üzerinde titizlikle durulmuş, gerektiğinde bu felsefenin tenkidine gidilmiş ve hususiyle bu cereyanda sağlam bir meâd hakikati söz konusu olmadığı için, sistemin tenasühe açık görünüşü, bir de ruh-u cüz'înin, ruh-u umumînin tecellisi olduğu iddiası oldukça ciddi tenkitlere tabi tutulmuş ve mütekellimîni bir hayli meşgul etmiştir.
Pisagor, her zaman düşünce çizgisini korumuş kararlı bir düşünce insanı olmasına karşılık, Empedokle bazen naturalizme, bazen hisbanîliğe (şüphecilik), bazen de mistisizme saparak, hiçbir zaman ruh hakkındaki mütalaalarında net bir tavır ortaya koyamamıştır. Dahası gün gelmiş halkın şahsına karşı gösterdiği aşırı teveccühü hazmedemeyerek "A dostlar, ben bir insan değil bir mabudum" deme cüretinde bulunmuş, hem idealizmle alakalı mülahazalarında hem de diğer mütalaalarında bütün bütün itibar kaybına uğramıştır.
Bu arada ruhla ilgili dikkatleri çeken daha başka cereyanlar da olmuştur. Bunlardan sadece Elea medresesinin panteizmini, Zenon'un ruhun ölümsüzlüğü felsefesini ve bunların tam aksine bütün metafizik mülahazalara kapalı bulunan Demokrit (Demokritos)'in atomizm düşüncesini sadece hatırlatıp geçelim.
- tarihinde hazırlandı.