İnsanın Mahiyeti
İnsan, üstün yönleriyle beraber kusurları da çok olan bir varlıktır. Ona gelinceye kadar hiçbir canlı, bağrında bu kadar zıtlıkları barındırmamıştır. O, cennetlerin semâlarında kanat çırpıp pervâz ettiği aynı anda, beklenmedik inhiraflarıyla gayyalara [1] kadar da inen bir ucûbedir. Onda uçurumlaşan, bu korkunç iniş ve çıkışlar arasında münasebetler aramak da nâfiledir. Zira insanoğlunda, sebepler, neticeler bambaşka bir çizgide hareket etmektedir.
Zaman gelir, bir ekin gibi durmadan yatar, kalkar; zaman olur, heybetli bir çınar görünümü arz etmesine rağmen, devrilir gider de; bir daha doğrulamaz. Melekleri, hâline imrendirdiği anları az olmadığı gibi, şeytanları utandıracak zamanları da az değildir insanoğlunun.
İstidâdında bu kadar inişler ve çıkışlar olan insan için, günah asıl olmasa bile mukadderdir. Kirlenme ârızî olsa dahi muhtemeldir. Kirlenip de fıtratını ifsat edecek olan böyle bir varlık için, af ise her şeydir. [1] Gayyâ: İçine düşenin kolay kolay kurtulamayacağı çok derin ve korkunç kuyu.
- tarihinde hazırlandı.