Peygamber Efendimize Ait Tecelli
Hz. Zât'a ait tecelli, külliyet ve asliyet plânında bütün varlığın vücud-u ilmîden haricî vücud ufkuna ulaşmasının 'ille-i gâiye'si kabul edilen Hz. Ahmed-i Mahmud-u Muhammed Mustafâ'ya has tecelli-i ulûhiyet ve rubûbiyet -ki ümmeti de bu tecelliyi cüz'iyet ve zılliyet ölçüsünde paylaşır- bir dağ vasıtasıyla Hz. Musa'ya mahsus sırf tecelli-i rubûbiyet bu tecelli-i âzamın kemmiyetsiz-keyfiyetsiz bir buudunu teşkil etmektedir.
Son hususu sofice bir yaklaşımla şöyle de yorumlayabiliriz: Hz. Musa'nın böyle bir tecelliyi talebe cür'eti, Hz. Vücud-u Hakk'a aşkı ve O'nunla konuşmaya olan iştiyakının heyecan, helecan ve kalakıydı ki, Hz. Hakikat-ı Ahmediye'nin zuhurunun vesilesi olan Hz. Âdem'in memnu meyveye el uzatması misillü, onda tahammül-fersâ böyle bir arzu ve temâyül hissi uyarmıştı.
- tarihinde hazırlandı.