İman Açısından İnsan
İman ve sonrası mülâhazalarda da insan, yine en mümtaz bir mazhariyeti hâizdir. Evet, kâinat ve eşya karşısında insan, semalardan daha derin ve meleklerden daha âlîdir. Yerde ve gökte bulunan her şey, kimisi doğrudan doğruya kimisi de dolaylı yollarla ona musahhar kılınmış ve bu konuda ona tasarruf imkanı verilmiştir. Bu musahhariyet ve tasarruf imkanı, insanı bu dünyaya bir misafir olarak gönderen Yaratıcı'nın, onun aczine ve ihtiyacına merhameten tamamen ona bir ihsanıdır. Böyle bir ihsan da ancak, iman şuuruyla sezilip mü'min vicdanıyla değerlendirilebilir. İmanının enginliği ölçüsünde eşyanın perde arkasına uyanmış bir mü'min, bu koskoca kâinatları kendi sarayı gibi görebilir ve canlı-cansız içindeki eşyayı da emrine verilmiş birer vazifeli kabul edebilir.
- tarihinde hazırlandı.