Vücud Hakkında Alimlerin Görüşleri

Taftezâni'nin bu tarifinde, Mustafa Sabri Bey'in de işaret ettiği gibi, birinci kategoriye girenlere "sofiyyûn" ikincilere de "mutasavvifûn" denir. Birincilerin beyanı, vecd ve istiğrak gibi bir hâli ifadede, kelime yetersizliğinden kaynaklanan bir iltibas ve bir hata söz konusudur. İkincilerin mülâhazası ise tamamen bir düşünce tarzı, bir kanaat ve bir felsefedir. Celâleddin ed-Devvânî, bu kanaati kanaatin arka plânıyla şöyle izah eder: Zâtî olsun, zamanî olsun, varlığın kendi kendine meydana gelmesi imkânsız ve muhâl olduğundan, vücûdu mümkün olan hemen her şeyin behemahâl vacibu'l-vücûd bir illet ve sebebe dayanması zarurîdir. Bu itibarla, hiçbir mâlûl ve mahlûk kendi kendine var olamadığı, varlığını devam ettiremediği gibi, dayandığı noktaya aykırılığı ve muhâlefeti de söz konusu değildir. Öyle ise bütün eşya ve hâdiseler, dayandıkları sebep ve illetlerle kaimdirler. Dolayısıyla da her şeyin vücûdu itibarîdir. Yani varlığın her parçası, dayandığı illet ve sebep itibarıyla izafî bir vücûda sahip olsa da, ondan, müstakil bir varlık gibi söz etmek mümkün değildir.

Böyle bir yaklaşım açısından, kâinatta her zaman itibarî ve izafî pek çok vücûd söz konusu olsa da, varlığı kendinden hakikî vücûd sahibi bir tanedir, O da vücûd-u Bârî'dir. Bizim müşahede edip duyduğumuz şeyler ise, Zât-ı Hakk'ın şuunâtından ibarettir.. Muhyiddin İbn-i Arabî bu konuda daha da ileri giderek: "Hiçbir şey bir neş'etten, bir tezahürden, bir akisten öte herhangi bir kıymet-i vücûdiyeye malik değildir. Ne var ki, bu neş'et, bu tezahür ve bu akisler (tıpkı bir film şeridindeki kareler gibi) o kadar hızlı ve peşi peşine hareket etmektedir ki; biz bir galat-ı hisle onda bir devam ve temâdînin var olduğunu zannetsek de, her şeyin böyle mütemâdî bir tecelliden ibaret olduğunda şüphe yoktur" der. Câmî ise aynı çizgide: "Kâinatta her şey, ya bir vehim, ya bir hayal ya da aynalardaki gölgeler, akisler gibidirler" diyerek bu mülâhazalara iştirak eder. Bedreddin'in konu ile alâkalı mütalâaları tamamen onun madde mevzuundaki düşüncelerini aksettirir ki, "Vâridât" baştan sona bu kabil çarpık düşüncelerin harmanı mahiyetindedir. Bu itibarla da onu, nazarî vahdet-i vücûdçular arasında saymak bile doğru olmasa gerek...

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.