Kargaşa ve Geçiş Dönemleri
Denebilir ki, hemen her geçiş dönemi, âdeta bir kısım acayipliklerin meşheri ve tersliklerin resmi geçidi olarak gelmiş ve kitleleri kendiyle meşgul edip öyle gitmiştir.
Bu dönemlerde, gösterdikleri canlılık ve çıkardıkları seslerle yabancılık soluyanların, davranışlarıyla başka dünyalara ait yaratıklar oldukları hissini uyaranların, hayatlarındaki binbir tuhaflıklarla daha çok karnavalları hatırlatanların ve karmakarışık bir anlayışın yontup şekillendirdiği muzip çehrelerin, ne olduğu belirsiz bir ruh hâletinin, bütün bulanık yanlarını aksettiren şaşkın bakışların mebzûliyeti ölçüsünde; alabildiğine derin, alabildiğine duyarlı; inanç ve safvetiyle melekler gibi dupduru, irâde ve azmiyle sıra dağlar gibi metin; içinde yaşadığı toplumla içli-dışlı ve her ferdin hukukuna saygılı; varlığın sînesindeki güzelliklere karşı hayranlıklarla dolu, sanatın ciddiyetine inanmış ve sanatla sonsuzluk adına mesajlar sunmasını bilen; heybet, saygı, nizam, terbiye ve nezaket gibi yüksek mefhumlarla serfiraz ruhlar da eksik olmamıştır.
Milletlerin hayatındaki her değişme ve yenilenmede, bir kısım tipi-boranla beraber bahar esintileri, ölüm ve inkıraz gürültüleriyle beraber diriliş nârâları, bedbinlik ve karamsarlık hırıltılarıyla beraber ümit çığlıkları.. en uğursuz çehrelerin yanında en temiz simâlar, en pes hislerin yanında en ulvî heyecanlar, en derme-çatma düşüncelerin yanında en mukaddes mefkûreler hep iç içe olmuş ve beraber bulunmuştur.
Şayet herhangi bir toplumu, insan bünyesine benzetecek olursak, hastalık yapan virüs ve mikroplarla, kanın her parçasında mevzilenmiş tamirci ve koruyucu unsurların kıyasıya mücâdele ve muhârebesi ve tabiî bu esnada hastanın hülyâ ve hezeyanları ne ise, toplumların, varolma ve dirilme kavgası verdikleri dönemlerdeki kargaşa, anarşi ve ardı arkası kesilmeyen çalkantılar da aynı şeylerdir.
- tarihinde hazırlandı.