Hayata Düşkünlük
Şu katiyen unutulmamalıdır ki, hayata perestiş, ruhun sefilleşmesi ve insanın, insanî melekelerini kaybederek içten içe çürümesidir. Yaşama zevki, insanı yüceltecek duygular üzerine oturmuş bir dev, azim ve irâdenin başına indirilmiş bir balyozdur. Hayat tutkusu, ferdi bohemleştiren bir maraz ve toplumun boynuna takılmış bir kementtir. Fert bu marazdan kurtulacağı, toplum da bu kemendi boynundan atacağı âna kadar, millet meflûç ve bahtsız vatan da bir "dârülaceze"den ibarettir.
- tarihinde hazırlandı.