Ravza-i Mutahhara'nın Manevi Atmosferi
İnsan ne zaman O'nu çağrıştıran iklime girse, kanının sevgiyle aktığını duyar.. O'nun atmosferine adımını atar atmaz, kendini Allah'a giden yolların ortasında bulur. O'nun köyünü ziyaret bile âdeta, Işık Çağına ulaşma adına bir rıhtım, bir liman, bir rampa gibidir; bu rıhtım, bu liman, bu rampa inanmış gönülleri O'nunla diz dize gelme bucağına ulaştırır ve doygunlaşmış ruhlara yeni bir aşk u şevk üfler. İnsan O'nu kaç defa ziyaret etmiş olursa olsun, müntesiplerinin derbederliğinden ötürü o mübarek hazîreyi ne kadar sönük görürse görsün, ne zaman, o yeşil, o âhenkli, o romantik, o sevgiyle tüten "metâf-ı kudsiyân"a adım atsa, ruhu hep bir güzellik, bir şiir, bir mûsıkî banyosu almış gibi o hususî âlemin derinliğini, zenginliğini duymaya başlar.. kalbi, bir vuslat mülâhazasına teslim olur, ritim değişikliğine girer ve neş'e-hüzün arası bir sürü duygu gel-gitleri yaşar.
Evet insan, o mehâbetle tüllenen mekân, onun çeperi sayılan mübarek mâbed ve "Sidretü'l-Müntehâ"ya doğru fırlamış gibi bir edâsı olan yeşil kubbe karşısında, her zaman İslâm dünyasının umumî ahvaliyle alâkalı en derin mülâhazalara gömülür, en içten duygularla buluşur ve bin bir his tufanıyla sırılsıklam olur. Bazen o kudsî mekânı bir buğu bürür; mâbedin her yanını bir hüzün sarar.. ve işte o zaman "Kubbe-i Hadrâ" şaha kalkmış gibi bir hâl alır.. ruhumuzla konuşur.. el açıp bağrındaki misafirin arkasına geçerek semalara dil döker; döker ve bize hasret ve hicranlarımızın destanlarını sunar. Bazen orada her yanı âdeta bir ışık sarar.. mescit, ayın etrafındaki hâleye döner ve kubbe, gök ehline sevinç tahiyyelerini takdim ediyor gibi bir vaziyet alır. Bazen onun göklere bakan ve için için bekleyen öyle derin bir görünümü olur ki, o hâliyle onu umumî tasalarınıza bir tercüman tahayyül edebileceğiniz gibi, sevinçlerinizi dile getiren bir gazelhân şeklinde de düşleyebilirsiniz; düşleyebilir de onun o derûnî sükûtu, o sessiz infiali içinde ne duyulmaz şeyleri duyar, ne sezilmez şeyleri sezer ve kendinizi âdeta, bulunduğunuz mekânın buutlarını aşmış da bir başka derinliğe açılmış gibi sanırsınız.
- tarihinde hazırlandı.