Herşeyi Allah İçin Yapmak
Eğer insan, yeryüzünde Allah'ın halifesi ise -potansiyel olarak insanoğlu bu mazhariyetin biricik namzetidir- o, Allah için işleyecek, Allah için başlayacak, Allah için küsecek, Allah için sevecek, O'nun izni dairesinde varlığa müdahale edecek ve ele aldığı her işi O'na niyâbet mülâhazasıyla yerine getirecektir. Dolayısıyla da, ne başarılarıyla gururlanacak, ne yenilgileriyle ümitsizliğe düşecek, ne kabiliyetleriyle övünecek ne de üzerindeki Hak mevhibelerini inkâr edecek; her şeyi O'ndan bilecek ve gördüğü işleri birer istihdam sayarak, her yeni başarısıyla güven yenilemesi mânâsında yeniden bir kere daha Rabb'ine yönelerek itimat ve vefasını haykıracak ve günde birkaç defa Âkifçe ifadesiyle kendi kendine: "Allah'a dayan, sa'ye sarıl, tevfike râm ol.../Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol." sözleriyle nefes alıp verecektir. Sürekli gerilimde, her zaman azimli, daima şevk içinde, hep vazife şuuruyla oturup kalkacak ve her zaman hareketlerini, hamlelerini kulluk gâyesine bağladığı için de ne zafer ve başarılarıyla küstahlaşacak, ne de hezimetleriyle inkisarlar yaşayacaktır. Düz yolda yürürken veya yokuş aşağı inerken nasıl bir heyecan ve rahatlık içinde ise, en sarp yokuşlara tırmanırken de aynı azim ve aynı kararlılığı gösterecektir.
- tarihinde hazırlandı.