İnançlı İnsanın Gözünde Tabiat
Bu kitap ve meşherin, her yanının ayrı bir ihtişamı, ayrı bir şiiri, ayrı bir füsûnu vardır. Onun bu ayrı ayrı güzellikleri; güzelliklere birer buud teşkil eden renkleri, şekilleri, biçimleri ve "olandan daha muhteşemini bulmak mümkün değil" dedirtecek kadar tasavvurlar üstü endamlarıyla, güzellik müsabakasına arz edilmiş gibidirler. Bu güzellikler galerisine uyanan ruhlar, varlığı daha bir derin görmeye başlar ve her şeyde tasavvur üstü bir güzellik mûsikîsi dinlerler... Bu sermest gönüller nazarında ağaçlar "hû" der semaya kalkar; güller, çiçekler, kendilerine mahsus dillerle Yüce Yaratıcı’yı ilân eder ve müşahedesine doyum olmayan renkleriyle zambaklar, menekşeler, leylaklar; bayıltan râyihalarıyla güller, karanfiller, yaseminler; büyüleyici edâlarıyla kamelyalar, orkideler, manolyalar bizlere hep o gizli güzellikten bir şeyler fısıldarlar. Burada zaman öyle derince duyulur ki, insan âdeta soyunun yaşadığı bütün devirlerdeki güzellikleri birden görür, duyar ve yaşar...
Hele, bazı yerler, hiç değişmeyen mevsimleri ve hazan bilmeyen iklimleriyle o kadar derin, o kadar göz kamaştırıcıdır ki, insanlar, buralarda güzelliklerin son kıyılarına yaklaşır gibi olur; yaklaşınca da burayla öteleri içiçe ve birarada görmeye başlar: Buranın yamaçlarında cennetleri heceler; buradaki nehirlerde Cennet ırmaklarının çağıltılarını duyar; buradaki ağaçların salınmasında Firdevs bahçelerinin esintisini hisseder... Hasılı, buradaki bütün güzelliklerin çehresinde sonsuz güzellikleri duyar, müşâhede eder ve insan ömrünün bu zevkleri bütünüyle yaşamaya yetmeyeceğini düşünerek ebediyet arzusuyla gerilir, sonra da bu hayâtî arzuyu yerine getirebilecek Kudret-i Sonsuz’a yönelir.
- tarihinde hazırlandı.