Tevbe’nin Bölümleri
Tevbe, tevbe edenlerin durumu itibâriyle üç bölümde mütalâa edilmiştir:
Hakikatlere kapalı avam halkın tevbesi ki, Hakk’a muhalefetin kalpte burkuntular hâlinde hissedilmesi ve ferdin günahını idrak şuuruyla gönlünde buğulaşan bu duyguyu, bütün benliği ile Hakk kapısına yönelerek, tevbe ve istiğfar ile alâkalı sözlerle ifâde etmesidir.
Perde arkası hakikatlere yeni yeni uyanmaya başlamış havâssın rücûu ki, huzur ve maiyyet âdâbına aykırı her davranış ve her düşünceden sonra, kalpte yoğunlaşıp basiret ufkunu saran büyük-küçük her gaflet karşısında himmet kanatlarını açıp Hakk’ın rahmet ve inâyetine sığınma cehd ü gayretidir ki, bu performansı gösteren ruh: Resulullah: "Günahtan tam dönen o günahı hiç işlememiş gibidir; Allah bir kulu sevdiği zaman artık ona günahı zarar vermez" dedi ve şu mealdeki âyeti okudu: "Şüphesiz Allah, çokça tevbe edenleri ve tevbe edip tertemiz olanları sever" tevbenin alâmeti nedir diye sorulunca da: "Gönülden pişmanlıktır" buyurdular hakikatinin mazharı ruhtur.
Yaşayışlarını "benim gözlerim uyur ama kalbim uyumaz" ufkunda sürdüren has üstü hasların teveccühüdür ki, kalplerine, sırlarına, ahfâlarına perde olan mâsiva [1] ile alâkalı her ne varsa, bütününü benliklerinin derinliklerinden söküp hiçliğin gayyalarına atarak, yeniden "nuru’l-enver"le [2] münasebetlerinin şuuruna ulaşmaları demektir ki, "o ne güzel kuldu! Zira, sürekli (Allah'a) rucûdaydı" (Sâd/44) gerçeğini gösterir ve "evb" yörüngesinde hareket ederler.
[2] bütün ışıkların hakiki menbaı.
- tarihinde hazırlandı.