Kötülüğe Karşılık Verilmeyecek
Günümüzde olduğu gibi, bazı ifritten mütemerrit düşünceler milletçe bizi birbirimize ulaştırabilecek olan yolları yürünmez hale getirip köprüleri yıktıklarında dahi sevgilerinden, müsamahalarından ve gönül heyecanlarından manevî yollar ve köprüler kurarak ulaşılabilecek her noktaya ulaşmaya çalışıp, katiyen mukabele-i bil misil (bir davranışa aynı ile karşılık verme) mülâhazalarına takılıp kalmamalısın; ölsen bile mutlaka Müslüman karakterinin gereklerini yerine getirmeli ve başına atılan taşları, atmosfere çarpıp eriyen meteorlar gibi ışığa çevirerek etrafına maytap ziyafetleri çekmelisin! Çevrende hiddetle, şiddetle yükselen bütün sesleri yumuşatarak onlardan sevgi güldesteleri meydana getirmelisin; getirmeli ve ne yolların harap olmasından, ne de köprülerin geçilmez hale getirilmesinden kat'iyen söz açmamalısın.. söz açıp geçmişteki kin ve nefret virüslerini harekete geçirmemelisin! Bu yol, peygamberlerin yolu ve insan-ı kâmil olmanın da en sağlam köprüsüdür. Şimdiye kadar bu yolda yürüyenlerden hiç kimse takılıp yollarda kalmamış; kalmadığı gibi, herhangi bir kabalık ve hoyratlık karşısında da tavrını değiştirmemiştir. Aslında, eğer bir insan, insanlığının şuurunda ise, ne kinler, nefretler, kabalıklar, ne de değişik türden hamlıklar onun düşünce istikametine ve tavırlarına tesir edemez; etmemelidir de. Gerçi bir kısım toslamalar karşısında yol ve yön değiştiren Müslümanlar da vardır ama bunlar, duygu ve düşünceleri itibarıyla henüz dalgaları dinmemiş ve oturaklaşamamış ham ruhlardır. Ben, böyle hazımsız ruhların başkalarına bir şey verebileceğini zannetmiyorum. Böylelerinin, değişik türden hadiseler karşısında tavırları hep karşılık verme ve tokmak yemiş davul gibi gürültü çıkarma şeklinde olagelmiştir ki; günümüzde insanlar arasında çokça yaşanan hır-gürün en önemli bir sebebi de bu olsa gerek..
- tarihinde hazırlandı.