Hak Dostlarını Rıza Hakkında Söyledikleri
Dünden bugüne, ruh ve kalp dünyasının kahramanları, rıza ile alâkalı, birbirine yakın ve birbirinin tamamlayıcısı pek çok şey söylemişlerdir:
Zünnûn’a göre rıza; olacak şeyler henüz olmadan, ferdin, Hakk’ın ihtiyârını kendi iradesine tercih etmesi; kaza yerine gelip herşey olup bittikten sonra da, "Hayır Allah’ın ihtiyar ettiğindedir" deyip herhangi bir rahatsızlık duymaması; ve musibetlerin pençesinde kıvranırken O’na karşı en âşıkâne duygularla coşmasıdır.
Hz. Zeynelâbidîn’e göre rıza; Hakk erinin, Allah’ın irade ve ihtiyarına muhalif bütün arayışlara karşı kapanıp herhangi bir yabancı dilek ve temennide bulunmamasıdır.(6) Ebû Osman’a göre; Cenâb-ı Hakk’ın bütün celâlî ve cemâlî tecelli ve takdirlerini hoşnutlukla karşılayıp, celâlin aynı cemâl ve cemâlin de aynı rahmet olarak kabul edilmesidir ki Allah Rasûlü’nün Olacak olduktan sonra senin rızanı isterim"(7) nurlu beyânı da buna işaret etse gerek. Evet, Allah’ın hükmü henüz yerine gelmeden O’na karşı rıza, rızaya azimdir; gerçek rıza ise, başa gelen şeylerin şoku yaşanırken dişini sıkıp ona katlanmaktır.
- tarihinde hazırlandı.