Milletimizin Geri Kalış Sebepleri
On dokuzuncu ve yirminci asır bizim için bir çözülüş ve gerileyiş asrı olmuştu. Uzun zaman bu gerilemenin ve çözülmenin hakikî sebepleri sezilemedi veya bu konudaki düşünceler kasten çarpıtıldı; dolayısıyla da, dinde, ilimde, sanatta, bediiyatta gerçek gericilik şaheserleri sergilendi, hatta yer yer fikir mücadelesi şeklindeki bir kısım cereyanlar, biraz fantezi, biraz da şaşkınlık eseri olarak zamanla birer ilhad ve inkâr akımı haline geldiler. Öyle ki, ilmî dehanın yerinde hokkabazlık, aydınlığın yerinde illüzyon ve mücadelenin yerinde de başkalarına kara çalma moda oldu. Hileyi hüner sayan bazı kesimler, tarihî hakikatleri, iftira, tezvir ve yalanlarla yıkmak için kıyasıya mücadele verdiler.. kaderin cilvesine bakın ki, bugün o tarihî dinamikler ve milletin mânâ kökleri bütün salâbetiyle dimdik ayakta; yıkılıp-giden onlar oldu.
- tarihinde hazırlandı.