İman, İslami Yaşantıyla Ortaya Çıkar

Evet, bir kalpte hem inanç ve Allah'la irtibat, hem de kin, nefret ve gayz olamaz. Hele bir kalp, her gün, her hafta, her sene, değişik ibadet şekilleriyle, imanını, Hakka intisabını, misakını yeniliyor, güçlendiriyor ve hep parlak kalabiliyorsa, böyle bir kalbin düşmanlıklara açık olmasına katiyen ihtimal verilemez. Bir kere her İslâmî davranış, içimizde, bütün hareketlerimizin Müslümanca olması duygusunu uyarır ve bizi mü'mince yaşamaya yönlendirir. Vicdanî müktesebatımız ve kalbî vâridâtımız, tavırlarımıza aks ede ede ahlâkımızın atkılarını oluşturur ve davranışlarımızdan taşa taşa kültürümüzün temel referansları haline gelerek, kendimiz olarak kalmamızı sağlar. Böylece, temeli insan kalbinde Allah'a imana, itimada, güvene dayayan bir insanî mükemmeliyet, sevgi, alâka, samimiyet ve muhabbet şeklinde çevreye akmaya başlar ve Müslüman ferd, haiz bulunduğu bu câzibe-i kutsiye sayesinde ferdiyetten çıkar ve âdeta bir millet olur.

Düşünceler, tasarılar, sanat gayretleri, evvelâ insan içinde doğup, şekillenip, sonra da gelişme ortamını bulunca inkişaf ve inbisat ettiği gibi, ibadet, ahlâk, rûhî hayat, kültür ve topyekün beşerî münasebetler de, ilk önce insan derûnunda, iman ve iz'an şeklinde belirirler; derken gelişip umum hayatı kuşatır ve bütün beşerî davranışlara boyalarını çalarak, her hamle, her hareket ve her faaliyetin temel belirleyicisi olur ve her konuda kendilerini hissettirmeye başlarlar.

Aslında, iç dünyamızda kök salan iman gerçeği de ancak, yaşanan hayatın içine girdiği ölçüde inkişaf ederek varlığını devam ettirebilir.. Evet o, gönüllerimizde çimlendikten sonra, davranışlarımızda da doğruluk ve güvene dönüşebiliyor; namazlarımızda saygı ve huşûya inkılâp edebiliyor; sosyal ilişkilerde hakkaniyet ve istikamet düşüncesine kaynaklık yapabiliyorsa, gelişip inkişaf etme adına önü sonsuza kadar açık demektir. İşte insanda böyle bir iman, hiç bitmeyen bir güç ve enerji kaynağı olduğu gibi, hilâfet ünvanıyla eşyaya müdahale etme, duygu ve düşüncelerine göre çevresini şekillendirme, kendi tabiîliği içinde sanat rûhu ve estetizm mülâhazalarıyla tevhit ve tecrit eksenli sonsuza açılmanın da biricik rampasıdır.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.