İslâm İnsanı Maddi ve Manevi Yönleriyle Ele Alır

İslâm, toplumun her fert ve her kesimini aynı sıcaklıkla bağrına basar. Herkesin ihtiyaç ve beklentilerini eşit bir çizgide değerlendirir ve avazı çıktığı kadar kimsenin kimseden üstün olamayacağını haykırır; haykırır ve hem eşitliği hem de fırsat eşitliğini ısrarla vurgular. O, istidatları alâkasızlığın ağında söndürme ve kabiliyetleri seçkin doğmamışlıkla zincire vurup felç etmenin üzerine hışımla yürür.. ferdin iç dinamizmi ve samimî gayretlerine dayanmayan yükselmelerin, büyümelerin karşısına dikilir ve açıktan açığa bunun gayri ahlâkî olduğunu ilan eder. Gayri ahlâkî bu tür davranışları da büyük ölçüde ruh sefaletine bağlar. İslâm, böyle bir ruh sefalet ve zilletini, hem onun maddî sebep ve sâiklerini ortadan kaldırarak, hem de iman, mârifet ve ihsan şuuruyla ferdî iradeleri güçlendirerek ruhlardan söküp atmaya çalışır.

Evet, ruhun her türlü denaet ve sefalete karşı korunabilmesi, ancak sağlam bir inanç, engin bir irfan ve sürekli bir murakabeden oluşan mazbut bir zırha sığınmakla mümkün olabilecektir. Böyle bir donanımla ruhun doygunluğa ve itminana ulaşması, insana beden ve cismaniyetin çok çok üstünde daha önemli ve hayatî şeylerin bulunduğunu gösterir. Aksine, böyle bir donanımdan mahrum bulunan kimselerin gerçek insanî değerleri korumaları ve uzun zaman ayakta kalmaları oldukça zordur. Zira, ruh sefaleti ferdi kendi olmadan uzaklaştırarak, her tarafa çekilebilen, her kalıba sokulabilen öyle bir kopukluğa sürükler ki, artık böyle birinin er-geç kapı kulu durumuna düşüp köleleşmesi kaçınılmazdır.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.