Kur'an Aklın Diliyle Çağırır
Buna, Kur'an-ı Kerim'in genel üslubu nazarıyla da bakabiliriz. Evet Kur'an yer yer, Efendimizin muasırı bulunan müşriklere aklın diliyle çağrıda bulunur.. mantığın lisanıyla ufuklarını açar.. muhakemenin gücüyle onlara makulü salıklar.. ve zaman zaman da tarihi tekerrürler devr-i daiminden sahifeler açarak, serdettiği misallerle, o günkü şirk mantıksızlığının yanında, yarınki ilhad düşüncesini de sarsar ve değişik dönemlere akletme mesajları sunar. Peygamberler ve onların irşad sergüzeştileri, küfür, ilhad ve şirkin her çeşidine karşı en canlı örneklerin sergilendiği bir meşher, en mukni hutbelerin irad edildiği bir minber gibidir. Kur'an, yer yer talebelerinin elinden tutarak o meşherlerde gezdirir ve zaman zaman da çıraklarına en inandırıcı seslerden hutbelerin en nefislerini dinletir.
Tevhid düşüncesinin en güçlü seslerinden biri olan Hz. İbrahim, Kur'an-ı Kerim'de sık sık başvurulan bir örnektir. Bir bakarsınız O, putperest çağdaşlarının putlarını kırar, şirk düşüncelerini temelinden sarsar ve bir daha konuşamayacakları şekilde ağızlarına, akıl tezgahından çıkmış fermuarlar vurur; onların şirk anlayışlarını semalara taşıyıp, yıldızlara, Ay'a, Güneş'e Uluhiyet isnad etmelerine karşı da, adeta semavi cisimlerin bağını çözüp dağıtarak, onları o çarpık rububiyet telakkilerinin enkazı altında ezer ve arkadan gelenlere, Allah'a ulaştıran şehrahlar açar. Her şeye rağmen gayrimakulde ısrarlı olanlara da, sesini daha bir yükselterek: "Kasem olsun siz de, atalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz." (Enbiya, 21/54) der. Bir de bakarsınız, onların putlarını kırmış ve dimdik ayakta o çarpık şirk mantığına karşı: "Siz, Allah'ı bırakıp, kimseye hiçbir faydası da, zararı da dokunmayacak olan nesnelere mi tapıyorsunuz? Yuh size de, o taptıklarınıza da! Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?" (Enbiya, 21/66) şeklinde haykırır; haykırır, hem o günkü müşriklerin hem de daha sonra gelen bütün putperestlerin ruhlarında ürpertiler meydana getirir.
- tarihinde hazırlandı.