İslâm'ın Temsil Edilemeyişi
Evet, bu millet Allah tarafından seçilmiş bir toplum olduğunun farkına vardığı ve isminin de "Bundan önce de, bu Kur’ân’da da size Müslüman adını veren O’dur." mantukunca Allah tarafından verildiğini kavradığı gün "O ne güzel Mevlâ, ne güzel yardım edicidir." deyip Rabb-i Kerîm’ine yönelecek, O’nun hikmetine râm olacak ve sonuçta da Hakk’ın görmek istediği çerçevede mutlaka kendini ifade edebilme konumuna yükselecektir.
Aslında potansiyel olarak böyle bir konumun her zaman söz konusu olduğunu söylemek de mümkündür. Zira İslâm, Allah’ın insanlar için seçip onları şereflendirdiği en son ve en kâmil dindir. Son ve kâmil olmasıyla da geçmiş bütün semavî dinlerin, günümüzün ihtiyaçlarına göre tafsili, açılımı ve seslendirilmesi mesabesindedir. Ne var ki, bu mükemmel sistem şimdilerde, ilk şahitleri ölçüsünde seviyeli temsilcilerden mahrum ve bir kısım vefasızların elinde bulunma bahtsızlığı yaşamaktadır. Bu itibarla da o, onca enginliğine rağmen bugün bir darlığın mahkûmu bulunmakta ve kendini kendi şivesiyle ifade edememektedir. Bu aynı zamanda yeryüzündeki bütün semavî dinlerin de ifade edilememesi demektir. Her şeyden evvel İslâm, bütün peygamberleri kabul ederek, onların mesajlarını, günümüzün insanları ve onların idraklerini de nazar-ı itibara alarak gelmiş, âdeta hepsinin sesi-soluğu mesabesinde câmi’ bir çağrıdır. Bilhassa materyalist ve naturalist mülâhazaların bütün bütün azgınlaşıp gemi azıya aldıkları bir çağda, bu semavî çağrının susması, diğer bütün dinlerin de bu ifritten cereyanlar karşısında yenilgiyi kabullenmeleri ve bütün bütün bitip tükenmeleri demektir. İslâm, din-i hakkın hâmîsi olduğu gibi, her nebinin temel davası bir olması esprisiyle, diğer semavî sistemlerin de nokta-i istinad, nokta-i istimdad ve şahidi mesabesindedir. Bu itibarla da, yeniden onu ihya etmek, yeryüzündeki bütün ilâhî dinleri, ıslah edilecek yanlarını ıslah ederek, tecdid ve tamir gerektiren taraflarını kısmen de olsa revizyondan geçirerek ve tesis edalı disiplinleriyle de bu din mensuplarına yeni ufuklar açarak bir mânâda onları ihya sayılacaktır. Ben şahsen bütün bunların mümkün olabileceğini düşünüyor ve bu konudaki kaynak birliğini de en büyük avantaj sayıyorum.
- tarihinde hazırlandı.