Zulüm ve Mazlumlar
Geçen asırlarda, zâlimlerin konaklarının etrafında, mutluluk araştırma uğruna, zillet gören, horlanan, buna karşılık, zulmü alkışlayan, zâlime methiye çekenlerden halkalar teşekkül ediyor; kuvvete tapanlardan kuyruklar oluşuyordu. Daha sonra ise bunların yerine, o güne kadar zulme uğradığını iddia eden ayrı bir gürûh; hem de kin ve nefret hissiyle ortaya çıkacak ve "lânet ile anılan cebâbirenin en küstahına rahmet okutturacaktır." Bu dönemde de yine kuvvet hâkim, hak ve haklı onun elinde esir... Değişen şey, sadece müstebit bir azınlığın yıkılması ve istibdadın tevzi' edilmesinden ibarettir...
Eskiden zulüm ve gadir bir veya birkaç şahıstan gelmesine karşılık, şimdi yığınlar zâlimdir. Geçmişin gaddâr fertlerinin yerinde, her tarafa yayılmış şebekeler vardır. Artık cemiyet içinde, yaşayan onlar, gülüp eğlenen onlar ve her tarafta neşeli görünen onların uğursuz ve sarhoş çehreleri... Bu toy-düğün içinde mazlumun iniltisini ne duyan ne de ses veren var!..
Fethullah Gülen, Sızıntı, Mayıs 1983, Cilt 5, Sayı 52
- tarihinde hazırlandı.