Mümin ve Kafir Kul

Allah'ın bir mümin, bir de kafir kulu vardır. Kafir O'nu inkar ediyor hem de âfâkî ve enfüsî onca delil ve burhanlara rağmen. Mümin ise kainat meşherini didik didik edip adeta altını üstüne getiriyor ve O'nu anlamaya, duymaya çalışıyor.

İşte bundan dolayı elbette yeryüzü, onu anlayan ve duyana ait olacak; onu anlamsız, çöplüğe atılacak bir cisim, bir nesne olarak görene değil, zaten Allah (cc), dünyayı salih kulları için yarattığını, onları yeryüzünün mirasçıları kıldığını, 'Şurası muhakkak ki biz, Tevrat'tan sonra Zebur'da da: 'Dünyaya salih kullarım varis olacak' diye yazmışızdır.' (Enbiya, 21/105) ayeti ile ifade etmektedir. O halde mü'min, dünyanın dört bir yanına yayılmalı ve ruhunun ilhamlarını boş gönüllere üflemeye çalışmalıdır. Ayrıca Allah (cc), kafirlerin, müminler üzerinde hakimiyet kurmalarını fırsat vermeyeceğini beyan etmektedir ki (Nisâ, 4/141) bu da çok önemlidir.

Yalnız burada dilin hususiyetlerini de göz önünde tutarak bir hususa dikkat çekmek istiyorum: Ayette hem 'kafirler' kelimesinde, hem de 'müminler' kelimesinde harf-i tarif vardır. Bunun anlamı; Allah (cc), imanda mutlak kemale ermiş müminler üzerine kafirlerin hakimiyetine yol vermeyecek demektir. Aksi halde, onlar kâmil manada mümin değilseler, kafirler onların üzerinde hakim olabilirler demektir. O halde herkes başının çaresine bakmalı, katiyen ferden ya da cemaaten başka milletlerin sultası altına girmemelidir.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.