İnsanlık İçin En Muntazam Hayat, Kur'an'ın Solukladığı Hayattır
İnsanlık, cehalet ve küfrün vahşetleri içinde bocalayıp durduğu bir dönemde, o vahşî muhitte bir aydınlık tûfanı şeklinde belirip, bir hamlede dünyaları nura gark etme gibi, tarihin emsâlini gösteremediği en büyük inkılâp bir kere olmuş, o da Kur'ân'la gerçekleştirilmiştir. Şâhit olarak buna tarih yeter..!
Kur'ân'ı üstûre ve hurafelere kaynak göstermek, on dört asır evvelki cahiliye Araplarından bugünün dinsizlerinin tevârüs ettiği bir kısım tutarsız hezeyanlardan başka bir şey değildir. Böyle bir anlayışla hikmet ve hakikî felsefe alay eder...
İnsana, insanın mânâ ve mahiyetini, hakkı, hikmeti, Allah'ın Zât, sıfât ve isimlerini en hassas muvazenelerle öğreten kitap Kur'ân'dır.. ve bu sahada ona denk ikinci bir kitap göstermek de mümkün değildir. Asfiyânın hikmetlerine, hakperest filozofların felsefelerine baksan, bunu sen de anlayacaksın..!
Hakikî adaleti, gerçek hürriyeti, dengeli müsâvâtı, hayrı, namusu, fazileti, hatta hayvanlara varıncaya kadar her varlığa şefkati emredip; zulmü, şirki, haksızlığı, cehaleti, rüşveti, faizi, yalanı, yalan şehadeti açıkça meneden biricik kitap Kur'ân'dır.
İnsanlık için en muntazam hayat, Kur'ân'ın solukladığı hayattır. Öyle ki medeniyetin, bugün dünyanın dört bir yanında takdirle yâd edilip alkışlanan bir kısım güzelliklerinin, tamamen Kur'ân'ın yüzlerce sene evvel teşvik ettiği şeyler olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Kusur ve kabahat kimde..!?
- tarihinde hazırlandı.