Abdullah Sungurlu İçin Verdiği Taziye Mesajı

Gönlünü iman ve Kur'ân hizmetine adamış, en zor şartlarda dahi dostluğunu göstermekten dûr olmamış, vefa timsali Abdullah Sungurlu'nun fâni dünyadan asıl dostlukların yurdu ukbâ âlemine yürüdüğü haberini teessürle öğrenmiş bulunmaktayım. Merhuma Cenâb-ı Hak'tan rahmet, kederli ailesi başta olmak üzere bütün akraba, dost ve yol arkadaşlarına sabr-ı cemil niyaz ederim.

1933 yılında Kayseri'de doğdu. Dedesi medrese hocası Abdullah Efendi, babası tüccar Mehmet Emin Bey ve annesi Müzeyyen hanımdır.

1938 yılında henüz 5 yaşında iken ailesi ile Ankara'ya göç eden Abdullah Sungurlu, 72 yıl süren ömrünün son beş yılına kadar Ankara'da ikamet etti. 30 aralık 2005 cuma günü İstanbul'da vefat etti.

İlk, orta ve lise öğrenimini TED Ankara Koleji'nde tamamladı. Daha lise yıllarında baraj inşaatı için Amerikalılarla çalışmaya başladı. Mezuniyetinden hemen sonra PAN AMERICAN HAVAYOLLARI'nın ofisini açtı. 1976 yılında emekli olana kadar kendi açtığı ofiste Anadolu genel müdürlüğü görevini yaptı. Emekli olduktan sonra bir süre TÜMOSAN genel müdürlüğü yapan Abdullah Sungurlu, 1978 yılında çocuklarına ufuk açmak için babasından öğrendiği ticarete atıldı.

1978 yılında halı ve antika eşya mağazası ile başlayan ticari hayatı, son yıllarda kuyumculuk, halıcılık, kıymetli taş ticareti, hediyelik eşya, tekstil ve hazır giyim konularında iştigal eden 6 şirketle devam ediyordu. Şirketleri halen çocukları tarafından işletilmeye devam etmektedir.

Eşi Nimet hanım	Eşi Nimet hanımla bir yemekte	Eşi Nimet hanım

1960 yılında bir hoca torunu olan Harputlu sülalesinden Kayserili Nimet Hanım'la evlenen Abdullah Bey'in sırasıyla İbrahim, Murat ve Fatma Banu isminde üç çocuğu oldu. Bunlardan da Zeynep Naz, Enes, Nur, Ahmet Hakan, Ömer ve Ali isminde 6 torunu dünyaya geldi.

Hayatı boyunca eğitime çok önem veren, bu konuda maddi ve manevi hiç bir zaman çalışmayı bırakmayan Abdullah Sungurlu, Kayserililer Derneği faaliyetleri esnasında 1978 yılında tanıştığı Fethullah Gülen Hocaefendi ile eğitim hizmetlerine dahil oldu ve hayatının son anına kadar bu hizmetten ayrılmadı.

Hizmetle ve Hocaefendi ile tanıştığı günden bugüne taşıdığı sevgiyi ailesine ve çevresine de aşıladı. Geride bıraktığı en güzel miras, dünyanın dört bir yanına dağılmış olan altın nesli temsil eden talebeler ve onların yapmış olduğu hizmetlerdir. Kalbine Peygamber sevgisi ve merhameti sığdıran, gözlerinden yaş eksik olmayan bu hizmet insanı gerçek sevgiliye ve ebediyete 30 Aralık 2005 Cuma akşamı kavuştu.

Oğlu Murat Sungurlu	Oğlu İbrahim Sungurlu ve Eşi Nimet hanım	Oğulları İbrahim ve Murat Sungurlu ile Eşi Nimet hanım

Abdullah Sungurlu, ne kadar çok istese de son yıllarındaki sağlık problemleri yüzünden Hocaefendi'yi Amerika'da ziyaret edemedi. Otuz yıla yakın tanışıklıklarından dolayı aralarında samimi bir yakınlık ve dostluk oluşmuştu. Hocaefendi Abdullah Bey'e eski ve antika eşyalara merakından ötürü "antikacı" diye takılırdı.

Fethullah Gülen Hocaefendi, hastalandığı günden beri Abdullah Bey'i sürekli takip etti, şifa bulması için dualarını eksik etmedi. Vefat haberini duyar duymaz Sungurlu ailesini arayan Hocaefendi oğlu Murat Bey'le görüşerek taziyelerini bildirdi.

Diğer oğlu İbrahim Sungurlu Bey, "Allah mekanını cennet eylesin, amel defterini bu hizmet ve talebeler sayesinde hiçbir zaman kapatmasın" diyerek Hocaefendi'nin telefonla araması hakkında şöyle diyor: "O sevgi insanı Hocaefendi, babam için dualarını eksik etmemiş ve son yolculuğunda bizleri telefonla arayarak vefasını da en güzel şekilde göstermiş ve bizlerin acısını o mânâ dolu üslubuyla paylaşmıştır."

Tweet

Whatsapp