Fethullah Gülen Hocaefendi hakkındaki yakalama kararıyla ilgili açıklama
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Sayın Fetullah Gülen hakkında yakalama kararı çıkartıldığına dair yayın organlarında haberler yer almaktadır.
Şu husus açıkça bilinmelidir ki, Ceza Muhakemesi Kanunun 98.maddesine göre yurtdışında yaşayan ve adresi bilinen hiç kimse hakkında doğrudan yakalama kararı çıkartılamaz.
Sayın Fetullah Gülen'in ifadesine başvurmak amacıyla öncelikle, 'Türkiye Cumhuriyeti ile Amerika Birleşik Devletleri Arasında yapılan Ceza Yargılarının Yerine Getirilmesine İlişkin Anlaşmanın 25. Maddesi' gereğince çağrı yapılması gerekmektedir.
Adresi resmi kayıtlarda yer alan, sokaktaki vatandaştan en üst devlet kademesinde bulunan yetkililere kadar herkes tarafından ikamet adresi bilinen Sayın Gülen hakkında, 'KENDİSİNE ULAŞILAMAMASI' gibi doğru olmayan bir gerekçe ile yakalama kararı çıkartılması görevi kötüye kullanma ve kamuoyunu gerçek dışı iddialarla yönlendirmeye matuf bir girişimdir.
Ayrıca, yakalama kararı çıkartılmasına gerekçe olarak gösterilen iddialar mesnetsiz, asılsız, gerekçesiz, kuvvetli şüphe sebeplerinden yoksun ve somut bir delille dayanmamaktadır.
Sayın Fetullah Gülen, mensubu bulunduğu İslam inancının ve bunun etrafında tanımlanan ahlak anlayışının özellikleri, benimsenmesi ve daha geniş kitlelerce kabul görmesi için; her türlü çatışma ve sertlikten uzak, tamamen barışçı ve uzlaşmacı bir tarzda; bilimin sunduğu doğrulara saygılı ve bağlı kalarak; sadece ulusal çapta değil bütün insanlık dünyasına kardeşlik, barış, uzlaşma ve hoşgörü gibi olumlu temalar etrafında bir araya gelme hususunda dini ve ahlaki görüşler ve öğütler sunmaktadır. Bunu yaparken de yasaların çizdiği sınırlara uygun davranmayı zorunlu koşul olarak görmektedir.
Bu düşünceleri ile Sayın Fetullah Gülen değil "devletin nizamını değiştirmek" tam aksine, kurulu sistemin benimsenmesi ve daha da iyileştirilerek güçlenmesi yönünde değindirmelerde bulunmakta, devletin varlığı ve devamlılığına kutsallık izafe eden, devlet kavramı çerçevesi içerisindeki tartışmalardan dahi kaçınmayı isteyen yorumlar getirdiği bilinmektedir. Bunu da sadece vatandaşı bulunduğu Türkiye Cumhuriyeti için değil, daha geniş bir coğrafyada mesajının ulaştığı bütün ülkelerdeki okuyucu ve düşüncesini benimseyenlere öğütlemektedir.
Terörle mücadele yasasına göre, şiddet yöntemini içermeyen düşünce ve düşünce etrafında birleşme özgürlüğü suç sayılamaz. Bu bağlamda eserlerinde ve açıklamalarında her ne sebeple olursa olsun şiddetten uzak durulması tavsiyesinde bulunan Sayın Gülen hakkında hiçbir somut gerçekliği olmamasına rağmen silahlı terör örgütü suçlamasında bulunulması hukuken ve vicdanen kabul edilemez.
Bu kararla bir kez daha görülmüştür ki, Yeni Türkiye'de hukuk mecrasından tamamen çıkartılarak iktidarla aynı düşünceyi paylaşmayan kişi ya da grupları sindirme aracı olarak kullanılmaktadır.
İnanıyoruz ki, Türkiye bu alacakaranlık kuşağından çıkıp normale döndüğünde tüm bu hukuksuzlukları yapanlar hem kamu vicdanında hem de yargı nezdinde mahkum olacaklardır.
Kamuoyuna saygı ile sunulur.
Fetullah Gülen vekili
Av. Nurullah Albayrak
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin ismi, resmî nüfus kaydında "Fetullah" olarak geçmektedir.
- tarihinde hazırlandı.