Fethullah Gülen'in Kanal D Televizyonunda Yaptığı Samimi Açıklamalar; Sağduyulu Kamuoyunda Büyük Bir Kabul İle Karşılanmıştır

Muhterem Fethullah Gülen'in 16.04.1997 tarihinde Kanal D Televizyonu'nda yaptığı samimi açıklamalar; sağduyulu kamuoyunda büyük bir kabul ile karşılanmıştır. Buna karşılık az sayıda da olsa bazı çevrelerde, Muhterem Hocaefendi'nin görüşleri çarpıtılarak siyasi polemik konusu yapılmıştır. Ülkemizdeki gerginliklerin giderilmesi için hoşgörü ve diyalog ortamının teşkil edilmesi çabalarını ve diğer bütün faaliyetlerini açık ve toplum önünde yürüten Muhterem Hocaefendi'nin fikir ve fiilleri elbette ki eleştiriye tabi tutulabilir. Ancak bazı kesimlerin eleştiri boyutunu aşan gerçek dışı isnad ve saptırmaları nedeniyle birtakım doğruların kamuoyuna duyurulması zarureti doğmuştur.

Öncelikle belirtmek istiyoruz ki, Muhterem Fethullah Gülen, belirli bir siyasi partiye veya iktidara karşı bir alternatif yada destek olma, yahut muhalefet etmek gibi hiçbir düşünce ve özlem içinde değildir. Ancak ülkemizde ciddi gerginlik ve tartışmalara neden olan hadiselerle ilgili olarak insanlarımızı sükunete davet ederek sorunlara barışçı bir ortam içinde çareler aranmasına yardımcı olma çabalarına destek olan Muhterem Hocaefendi'nin, uzlaştırıcı faaliyetinin herhangi bir partinin yanında veya karşısında olma biçiminde yorumlanmaması gerekir. Geçmişte memleketimizin içinde bulunduğu gerilimleri zamanında giderememenin milletimize verdiği ağır zararlar herkesin malumudur. Bu nedenle öylesi 'toplumsal cinnetlerin2 tekerrür etmemesi için sorumluluk sahibi bir ilim ve fikir adamı olan Muhterem Gülen'in, böylesine güç günlerde toplumu uzlaştırmaya ve kardeşliğe sevk eden görüşler serdetmesinden daha tabii ne olabilir? Nitekim Muhterem Hocaefendi'nin açıklamalarından sonra meydana gelen gelişmeler onun haklılığını bir kez daha ortaya koymuş olup, bu açıklamaları siyasi polemik konusu yapanların bir kısmı da bilahare bu durumu teyit etmişlerdir.

Burada açıklamak istediğimiz bir husus da Muhterem Hocaefendi'nin Türkiye'de gizli bir biçimde radikal bir siyasi rejim arzuladığı yolundaki iddialardır. Kendisinin de birçok vesile ile net bir biçimde tekrarladığı üzere, o Türkiye Cumhuriyeti'nin insan haklarına dayalı, demokratik bir hukuk devleti oluşuna aykırı hiçbir tutum ve davranış içinde olmamıştır. Kırk yılı aşkın bir süredir halkın içinde olan Hocaefendi'nin şu ana kadar Cumhuriyet ve demokrasi karşıtı tek bir sözü veya fiilli mevcut değildir. Olmuş olsaydı yaptığı konuşma ve sohbetlerin yer aldığı kasetler ve kitaplarda ve ayrıca yazılarında ve 5 senelik hayatında herhangi bir işarete rastlanması gerekmez miydi? Allah'a inanma ve Müslümanlığın inanç, ibadet ve ahlaka yönelik gerekleri yerine getirmenin Cumhuriyet demokrasi karşıtı şeklinde yorumlanmasını anlamakta zorluk çekiyoruz. Muhterem Gülen'in İslam'ın sevgi ve kardeşlik mesajının bütün insanlara anlatılması faaliyeti, Anayasamız'da güvence altına alınmış olan din ve vicdan özgürlüğünün kullanılmasının tabii bir ifadesidir.

Türkiye'nin, Türk milletinin ve bütün insanlığın hayrına olan her işi destekleyen ülkemizin her alanda kalkınması için ayırım gözetmeksizin herkese tavsiyelerde bulunan Muhterem Fethullah Gülen'in siyasi hiçbir beklentisi yoktur. Çeşitli kesimlere mensup vatandaşlarımızın bu önerilere uyarak eğitim-öğretim ve iş hayatında yaptıkları yatırımları ise bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Dünya çapında bilimsel başarılara imza atan okullar bütünüyle yetkili makamların denetiminde ve tamamıyla Milli Eğitim Bakanlığı'nın müfredatını uygulayan kuruluşlardır. Sadece bilimsel metotlara göre eğitim veren bu okulların sahibi Muhterem Fethullah Gülen olmayıp, bu eğitim kurumlarında belirli bir siyasi veya dini görüşün öğrencilere empoze edilmesi de söz konusu değildir.

Nitekim başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve önceki Cumhurbaşkanımız, TBMM Başkanımız, bakanlarımız, milletvekillerimiz ve üst seviye bürokratlarımız ve pek çok basın mensuplarımız olmak üzere resmi veya resmi olmayan bütün ziyaretçiler buralarda yaptıkları incelemelerde bu durumu açıkça müşahede etmişlerdir. Sorumluluk sahibi bir mütefekkir olarak eğitim ve öğretime önem verilmesi yolunda önerilerde bulunan Muhterem Hocaefendi'nin, Türkiye'nin eğitim sorunu ile ilgi açıklamalarına da bu önem verişin bir ifadesi olarak görmek gerekir. Aynı şekilde temel bir insan hakkı olan kişilerin dinlerini öğrenme hakkının din ve vicdan özgürlüğünün ayrılmaz bir parçası olarak gören Hocaefendi'nin bu ilkeye aykırı uygulama ve görüşlere taraf olamayacağı açılması çerçevesinde değil, eğitim ve öğretimin bütün yönleri ile iyiliştirilmesi açısından düşünülmesini önermektedir.

Sonuç olarak Muhterem Fethullah Gülen'in bir münevver ve mütefekkir olarak sahip olduğu sorumluluğun zorunlu bir gereği olarak ülkemizin bir karmaşa ve kavga ortamına sürüklenmemesi için ileri sürdüğü uzlaştırıcı fikirlerin özel bir siyasi maksadının olmadığını, kendisinin hiçbir siyasi partinin ne karşısında ne de yayında olmadığını, bu tutumunu aynen koruduğunu bir kez daha kamuoyuna duyurur, saygılarımızı sunarız. 01.05.1997

Fethullah Gülen Vekilleri

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.