Papa Görüşmesi ve Susurluk Olayı İle İlgili İddialara Cevap

1. Muhterem Fethullah Gülen'in dinler arası diyaloğun pekişmesi, hoşgörü ve uzlaşma ortamının gerçekleşmesi gayesiyle Papa 2. John Paul ile, bir mütefekkir şahsiyet sıfatı ile görüşmesi, gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında son derece müsbet bir yankı bulmuştur. Buna karşılık bazı basın organlarında bu konu çarpıtılarak Muhterem müvekkilimiz hakkında daha önceden ortaya atılan gerçek dışı iddialar, bu kez sahte bir MİT raporu bahane edilerek tekrarlanmıştır.

2. Öncelikle belirtmek istiyoruz ki, söz konusu iddialar hakkında adli makamlara gerekli başvurular yapılmış ve iddia sahipleri isbata davet edilmiştir. Ancak şimdiye değin bu tahkir edici isnadların doğruluğu hiçbir biçimde kanıtlanamamış ve bundan dolayı da ilgili kişiler hakkında manevi tazminat ile çeşitli cezalara hükmolunmuştur. Ayrıca çok sayıda tekzip mahkeme kararıyla yayınlatılmıştır.

3. Ancak hukuki yaptırımların yeterince caydırıcı ve etkili olmamasından cesaret alan bazı kişiler, mahkeme kararlarıyla gerçek dışılığı ve tahkir edici niteliği tesbit edilmiş iddialarını tekrarlamaya devam etmektedirler. Bu yapılırken gazetecilik mesleğinin gerektirdiği dürüst ve objektif yayıncılık ilkeleri ile basın ahlak yasasına hiçbir biçimde uyulmamakta, diğer bir deyişle basın hürriyeti kötüye kullanılarak, bir karalama kampanyası yürütülmektedir. İşte bu nedenle bazı hususların bir kez daha kamuoyuna duyurulması gereği doğmuştur:

Muhterem Fethullah Gülen her vesileyle, yaptığı açıklamalarda Türkiye Cumhuriyeti'nin insan haklarına dayalı demokratik bir hukuk devleti oluşuna destek vermiştir. Kendisinin farklı düşünce ve inançlar arasında diyalog kurulması ile sorunlara hoşgörü ve uzlaşma zemini üzerinde çözüm aranması yönündeki gayretleri de bunun açık delilidir. Ayrıca bütün eserlerinde birlik, sevgi ve barışın önemini ortaya koyan bir şahsiyetin, totaliter bir rejim yanlısı olması mümkün değildir. Nitekim bütün kamuoyu onun fikirlerini Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası için sağlam bir teminat olarak görmektedir.

Bu nedenle Muhterem müvekkilimizi Türkiye Cumhuriyeti rejiminin düşmanı olarak gösterip, onun bu yolda yıkıcı bir faaliyet içinde olduğunu iddia edenlerin, kendisinin nerede, ne zaman ve hangi biçimde böylesine rejim karşıtı fiilerle ilgisi olduğunu ortaya koymaları gerekir. Kaldı ki gerçek olmaları halinde suç teşkil edecek olan bu türdeki fiillerle ilgili adli makamların hukuki netice doğurucu hiçbir kararı söz konusu değildir.

Bugüne değin hukuk ve meşru zeminler çerçevesinde ilmi ve fikri bir faaliyet gösteren Muhterem müvekkilimizin, 'Susurluk Olayı' ile irtibatlandırılması çabaları tamamiyle artniyetli olup, bunların tümü toplumda bir şüphe doğurmaya yöneliktir. Nitekim söz konusu olay hakkında resmi makamların yürüttüğü araştırma, soruşturma ve davaların hiçbirinde Muhterem müvekkilimizle ilgili herhangi bir işlem yapılmamış, kendisi tanık sıfatıyla olsa dahi yetkili bir merciye çağrılmamıştır. Ayrıca Susurluk konusuyla ilgili yapılan liderler zirvesinde onun adının hiçbir biçimde söz konusu edilmediği, zirveye katılan Başbakan ve diğere siyasi liderler tarafından açıkça ifade edilmiştir. Gerek adli merciler gerekse siyasi yetkililer bu konuda Muhterem müvekkilimizle ilgili hiçbir menfi ya da onu suçlamaya yönelik herhangi bir işlemde bulunmadığına göre, bu durumun aksini iddia edenlerin dayanaklarını, bilgi ve belgelerinin neler olduğunu ortaya koymaları gerekir.

Ancak bu soyut iddiaları ortaya atarak, kamuoyunda Muhterem Fethullah Gülen'in sahip olduğu yüksek prestiji sarsmayı ve onun hakkında kuşku oluşturmayı amaçlayanlar, iddialarını ispat etmelerinin mümkün olamayacağını bilmektedirler. İşte bu nedenledir ki, bizzat sahte 'MİT' raporları uydurmaktadırlar. Nitekim bu konuda iddialarda bulunanlar hakkında açılan davada, ortada böyle bir raporun olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca, gerçekten resmi kurumunca hazırlanmış ve bir kişi hakkında belirli suçlamaları içeren bir belge söz konusu olsaydı, bu durumda yetkili makamların hukuken işlem yapmaları da kanuni bir zorunluluktu. Halbuki bu bakından muhterem müvekkilimizle ilgili hiçbir işlem söz konusu değildir, olamaz da. Çünkü kendisinin hukuka aykırı herhangi bir tutum ve davranışı vaki olmayıp, bu tür davranışların da karşısındadır.

Yine bu günlerde belirli bir ideolojik görüşü savunan bir takım dernek temsilcileri, uzun süredir psikolojik tedavi gördüklerini söyleyen ve kendi kuruluşlarından halen burs alan iki gencin anlatılmalarına dayanarak, bazı iddialarda bulunmuşlardır. Buna göre Muhterem müvekkilimizin Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmayı hedef alan bir örgütlenme içinde olduğu ileri sürülmektedir. Ancak bu kişiler, böyle bir örgütlenmenin gerçekleştiğini iddia ettikleri okulların hangi okullar olduğunu ve kendilerinin bu okullarda ne zaman öğreni olduklarına dair hiçbir somut bilgi vermeden, soyut ve hayali isnadlarda bulunmaktadırlar. Bu durumda sormak istiyoruz, bu gençler ne zaman, hangi isimli okulda ve ne sürede eğitim görmüşlerdir ve bu okulun Muhterem Fethullah Gülen'le ne gibi bir ilgisi vardır? Bu ve benzeri iddialarda bulunanları ispata davet ediyor, kamuoyuna saygılarımızı sunuyoruz.

Fethullah Gülen Vekilleri

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.