Sabah ve Takvim gazetelerinde yayınlanan “Pensilvanya’nın 17 Aralık’ta gizemli konuğu kimdi?” başlıklı habere düzeltme ve cevap metni
Sabah gazetesinin 4 Ocak 2014 tarihli nüshasında Sevilay Yükselir tarafından ‘Pensilvanya’nın 17 Aralık’ta gizemli konuğu kimdi? başlığı ile yazılan, sonrasında 6 Ocak 2014 tarihinde Takvim gazetesinde farklı bir şekilde sunulan yazılarda yer verilen iddialar gerçeği yansıtmamaktadır.
Öncelikle belirtelim ki müvekkilim bugüne kadar çok sayıda gazeteci, akademisyen işadamı gibi toplumun her kesiminden sevenleri tarafından ziyaret edilmiş ve edilmektedir. Dolayısıyla, yazarın ziyarete gizemli bir anlam yükleme kastıyla ‘Sakın yalanlamaya kalkmasınlar’ şeklindeki beyanları gereksiz ve okurda algı yanılsaması oluşturmaktan başka bir şey değildir.
Yine yazıda geçen ‘Kentbank davasıyla ilgili Danıştay’ın verdiği o enteresan karar’ ifadesinin de oluşturmaya çalışılan ‘kuşku haresine’ hizmet etmeyeceği açıktır. Zira, söz konusu Danıştay Kararı 2001 yılında açılan dava neticesinde Danıştay’ın en üst karar organı olan İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından 11 Aralık 2003 tarihinde verilmiştir. Bu itibarla verilen kararla yazıda belirtilen ‘iyi ilişkiler’ arasında bir illiyet bağı bulunmadığı gibi söz konusu kararın müvekkile atfı kabil hiçbir yönü de bulunmamaktadır.
Sabah gazetesinde söylenmeye çalışılan Takvim gazetesinde ise kısmen değinilen husus Süzer’le ilgili ceza davası ise, bu dava ile ilgili iddialar da gerçeği yansıtmamaktadır. Şöyle ki; Süzer tarafından AİHM nezdinde 2005 yılında açılan dava 2012 yılında Süzer lehine sonuçlanmıştır. Süzer Gurubu tarafından AİHM’ce verilen kararın maddi sonuçlarından vazgeçilmesine mukabil BDDK da Ceza Davasındaki şikayetinden vazgeçmiş, bu suretle Ceza davası düşmüştür. Üstelik söz konusu mutabakat Başbakanlık, Adalet Bakanlığı ve ilgili bakanlıkların katılımı ve muvafakatı ile gerçekleşmiştir. BDDK bu mutabakatın sonucunda şikayetinden vazgeçmiştir. Görüldüğü üzere şikayetten vazgeçme tarihine ve sürecine bakıldığında iddiaların açık bir iftira olduğu ispata yer vermeyecek şekilde ortadadır.
Bu bilgiler Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Daire Başkanlığının internet sitesinde ve kamuya açık kaynaklarda yer alan, basit bir araştırma ile edinilebilecek mahiyettedir. Mesleğinin sosyal önemini kavramış, sorumlu ve objektif her gazeteci bu araştırmayı yapmakla yükümlüdür. Aksi hal söz konusu yazıda olduğu gibi ‘Çamur at izi kalsın’ anlayışının somut bir tezahürüdür.
Açık iftiranın yer aldığı yazılar nedeniyle 5187 Sayılı Kanunun 14. ve 5651 Sayılı Yasanın 9. Maddesi gereğince Düzeltme ve Cevap metninin yayınlanmasını talep ediyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Fetullah Gülen vekili
Av. Nurullah Albayrak
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin ismi, resmî nüfus kaydında "Fetullah" olarak geçmektedir.
- tarihinde hazırlandı.