Siyasi revaç için çamur atmak
Hususiyle günümüzde çok cari olan, meşru gibi gösterilen bir faktör de şudur: “Bir başkası benim hakkımda yapacağı ta’n ve teşniyi yapmadan, avam ifadesiyle atı alıp Üsküdar’a geçmeden, evvela ben vurayım, zira ilk vuran yavuzdur. Ondan sonra o kalkıp bana vurduğu zaman ‘mecruh insandır’ diyeyim.” Böyle bir yolla hasmını alt etme, hasmına galebe çalma maksadına matuf başkalarını çekiştirir. “Bir başkasına evvela ben vurayım. Neticede onlar beni vuracaklar. Ben bir çamur atayım. O bana çamur attığı zaman üzerinde çamur bulunsun. Ben diyeyim ki ‘işte bakın zaten üzerinde çamur var onun.’ Ve ‘bana çamur atan adam çamurludur’ diyeyim.” Böyle bir peşin hesapla, önden bir fikirle, ileriye matuf bir kısım tasarılarla yapılan gıybet bir kısım kimselere göre meşru sayılmaktadır. Hususiyle günümüzde siyasi grupların tervici ve revacı için başvurulan yollardan bir tanesidir bu. “Ben karşı tarafı çürütürsem, karşı tarafı halkın nazarında askıya alırsam onlardan gelecek laflar sem’-i itibara, nazar-ı itibara alınmayacak ve ben işimi sürdüreceğim” maksadına matuf işler çevrilmekte ve yapılmaktadır.
Zavallı gafiller bilemezler ki, hüsn-ü kabul ve hüsn-ü tesir Allah’a ait bir şeydir, kliklerin ve partilerin revacı ancak Allah’ın elindedir. Kim ihlas ve samimiyetle yola girerse, kim o mevzuda hırz-ı can ederse, kim davasının muhabbetiyle yaşarsa, kendi müspet sloganlarını halkın kalbine atma yolunda cehde, cihada girişirse Cenabı Hak evvel ve ahir onu muvaffak eder. Bilemiyorlar ki muzaffer olmak ve muvaffak olmak Allah’ın işidir, şe’n-i rububiyet’in muktezasıdır.
Senin muvaffakiyetin başkalarının enkazı içindeyse bir başkasının muvaffakiyetinin de senin enkazın içinde olacağını düşüneceksin. Sen başkalarının malzemesini kullanmak suretiyle, başkalarının haysiyeti üzerinde yükselmek suretiyle dünyevi cihetle tatmin oluyorsan bir gün gelecektir ki başkası da seni kullanmak suretiyle tatmin olacaktır. “Men dakka dukka” fehvasınca muhakkak ektiğini biçeceksin, çektirdiğini çekeceksin, düşürdüğün gibi düşeceksin ve haysiyetine ağlattığın gibi ağlayacaksın aynı zamanda. Fahr-i Kâinât’ın beyanıyla “bir başkasına attığın şeyden ötürü velev senin duvarının dibinde dahi olsa Allah onu sana göstermeden senin canını almayacaktır.” Allah seni yıkacaktır. Senin idbarın içinde onun ikbaliyle onu da sana güldürecektir. Seni perişan ve derbeder payimal edecektir. Bu defa da onun onurunu ve gururunu koruyacaktır. Allah’ın güç ve kuvvetine, Hakîm ve Rahîm olduğuna itimat edeceksin. O hem çok merhametlidir, hem de öyle abesiyyete yer vermez, hikmetle iş işler. Binaenaleyh yaptığını er geç bulacaksın. Bu da yanlış bir yol. Görüyorsunuz ki hepsi vâhi şeylere dayanmaktadır.
Bu klip Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 13 Haziran 1980 tarihinde İzmir Bornova Merkez Camii'nde vermiş olduğu vaazdan istifade edilerek hazırlanmıştır. Vaazın tamamına Nil.tv sitesindeki http://www.nil.tv/vaaz-detay/vaaz/tumu/seri/257 adresinden ulaşabilirsiniz.
- tarihinde hazırlandı.