Pendik Vaazı-1 (9 Nisan 1989)
Bu sayfada Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 9 Nisan 1989 tarihinde Pendik Çarşı Camii'nde verdiği "Kendimizi sorgulama (Muhasebe duygusu)" konulu vaazı dinleyeceksiniz...
- Vazife, mesuliyet ve hizmet şuuru içinde olduğunuz sürece bükülmeyen bir kol ve ters yüz edilmeyen bir güç haline geleceksiniz
- Pek çok eksik ve kusurlarımıza rağmen Yüce Rabbimizin, binbir türlü nimetlerini başımızdan aşağıya yağdırmasını ve bizi nereden nereye getirdiğini derin bir muhasebe şuuru içinde düşünmemiz gerektiği
- Muhasebe düşüncesini insanlığa İslâm getirmiştir. Muhasebeyle ilgili âyet-i kerîmeler
- Resûlullah (s.a.s.), bir gün kabilesine ve en yakın akrabalarına hitaben “Nefislerinizi Allah’tan satın alınız. Allah katında sizin için bir şey yapamam!” demek suretiyle onlara mesuliyet ve vazifelerinin şuurunda olmalarını tenbih etmiştir
- İslâm her ferdin mükellefiyet ve vazifesini kendi sırtına yüklemiştir
- Allah Teâlâ, bir zamanlar Peygamberlerin ve Sahâbe-i Kirâm’ın omuzuna koyduğu definelerden daha kıymetli bu mükellefiyet ve vazifeyi, ihsân-ı ilâhîsi olarak sizlerin omuzlarına yüklemiştir
- Resûlullah’ın (s.a.s.) muhasebesi: “Eğer benim bildiklerimi bilseydiniz az güler, çok ağlardınız. Gırtlaklarınızdan aşağıya bir lokma yemek, bir yudum su geçmez, yataklarınıza girip yatmazdınız!”
- Hz. Ebû Bekir’in (r.a.) muhasebesi: “Keşke şu ağacın başındaki bir ot olsaydım da bir kuş tarafından gagalansaydım!”
- Hz. Ömer’in muhasebesi: “Allahım!.. Artık yaşlandım, kendimi idare edemiyorum, teb’amı idare edemiyorum. Artık emanetini alsan, beni mesuliyetten kurtarsan!”
- Hz. Ömer’in (r.a.) bir mecûsî tarafından şehid edilişi.. Hz. Ömer, ölüme yakın olduğu bir anda dahi derin bir muhasebe duygusu içindeydi.. Kendisine hançer saplayanın bir müslüman değil de bir mecûsî olduğunu öğrenince Allah’a binlerce hamd etmişti
- Hz. Ömer (r.a.), Allah yolunda yaptığı hizmetlere değil de Abdullah b. Abbas’ın kendisi hakkındaki hüsnü şehâdetine dayanarak huzur içinde gözlerini hayata yummuştu
- Ahiretteki akıbetinden endişe duyup ağlayan ve “ehlinizi orada hatırlar mısınız?” diye soran Hz. Âişe’ye Resûlullah’ın “Üç yerde hatırlayamam: Hesabın görüldüğü yerde, defterlerin dağıtıldığı yerde ve mizanın kurulduğu yerde” diyerek cevap vermesi
- Hz. Âişe (r.anhâ), kendinde nifak alameti gören sahâbîlerden biriydi
- Hz. Ömer’in (r.a.) aceleyle mescide giden bir çocuğa bunun sebebini sorması; çocuğun, bir muhasebe duygusunun ifadesi olarak “Neden acele etmeyeyim, dün mahallede bir çocuk öldü!” diye cevap vermesi
- Resûlullah’ın huzurunda Allah korkusundan çığlık atıp kendisini yere vuran sahâbîye Allah Teâlâ’dan “Dünya hayatında Benim iclâlimden dolayı titreyip ağlayan kimseyi ahirette bol bol güldüreceğim!” müjdesinin gelmesi
- Allah haşyetinden evine kapanan bir genci Resûlullah’ın ziyaret etmesi, bu esnada gencin Resûlullah’ın kollarında ruhunu teslim etmesi
- Ağır mükellefiyetler getiren âyetler karşısında Sahâbe-i Kirâm’ın iki büklüm olması.. –Resûlullah’ın işaretiyle– onlara da itaat ettiklerini söylemeleri üzerine semadan ağır mükellefiyetlerin kaldırıldığını müjdeleyen âyetlerin inmesi (Teğâbün sûresi, 64/16)
- tarihinde hazırlandı.