Diyarbakır'da Taziye Kardeşliği

Diyarbakır Huzurevler'de bir apartmanın zemin katı. Duvar kenarına dizilmiş sandalyelerde oturan yüzlerce insana âdet gereği çay ikram ediliyor. Kalabalığın arasında dolaşan tepsi boşalıp çaylar yudumlandıktan sonra ziyaretçilerin arasından biri söz alarak geliş amaçlarını nezih bir üslupla izah ediyor. Sonra eller gökyüzüne açılıyor ve dualar ediliyor. "Âmin" nidalarıyla tamamlanıyor dua. Ardından ölenlerin ruhları için Fatihalar okunuyor.

Tasvir etmeye çalıştığımız enstantane bir taziye evinden. Diyarbakır'daki hain terör saldırısında hayatını kaybeden 18 yaşındaki Engin Taşkaya'nın evine taziyeye gelenler ise çok uzaklardan… İstanbul, Bursa, İzmir, Balıkesir, Şanlıurfa, Afyon, Elazığ, Malatya gibi Türkiye'nin birçok şehrinden 800 kadar işadamı Diyarbakırlıların acısına ortak olmak ve birlik mesajı vermek için bu tarihî kentteydi geçen hafta. Hâl böyle olunca taziye evinde duygulu anlar yaşandı. Hem yaşanan menfur saldırının üzüntüsü hem de Taşkaya ailesinin yaşadığı dram ziyarete gelenleri gözyaşlarına boğdu.

Engin Taşkaya, dört yıl önce beyin kanaması geçiren babasını kaybedince ailesine doktor olmak için söz verir. Üniversiteyi kazanabilmek için dershaneye kayıt yaptıran Engin Taşkaya'nın hayalleri 3 Ocak'ta Diyarbakır'a meydana gelen terör saldırısıyla yarım kalır. Patlamada ağır yaralanan Engin, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamaz ve saldırıdan 5 gün sonra yıllar önce ailesine doktor olma sözü verdiği hastanede hayata gözlerini yumar. Barış Taşkaya, kardeşinin sürekli üniversite hayalleri kurduğunu söylüyor: "Kardeşim normalde hadisenin gerçekleştiği dershaneye gitmiyordu. O gün okul arkadaşlarıyla birlikte etüt yapmak için oraya gitmiş. Gece yarılarına kadar çalışan kardeşimin tek hayali tıp fakültesine gidebilmekti."

Barış Taşkaya Türkiye'nin dört bir yanından yüzlerce işadamının taziyeye gelmesinden oldukça memnun. Acılarının bir nebze de olsa hafiflediğini dile getiriyor. "Acılarımızı paylaşarak bize büyük destek oldular. Onları burada yanımızda görmek bize büyük teselli verdi." Engin Taşkaya'nın 75 yaşındaki dayısı Hüseyin Pezaca, taziye evinin bir köşesinde bitkin şekilde otururken söyledikleri binlerce kilometre öteden gelenleri hayli duygulandırıyor: "Bugün dünyamız değişti. İstanbul'dan, Bursa'dan, İzmir'den, başka şehirlerden acımızı paylaşmaya gelen bu insanlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu ülkemizin birliğini gösteriyor. Biz böyle oldukça terör bize hiçbir şey yapamaz. Bin can versek de bu birlik bozulmayacak. Türkler, Kürtler kardeştir. Bugünü gördük ya artık acımız bitmiştir. Allah birliğimizi bozmasın."

Doğu ve Güneydoğu Sanayici İşadamları Dernekleri Federasyonu Başkanı Şeyhmus Akbaş da aynı kanaatte. Türkiye'nin doğusuyla batısıyla, Kürt'üyle Türk'üyle bir bütün olduğunu gördüklerini belirterek, Diyarbakır'da yaşananları şöyle özetliyor: "Bu Türkiye tablosunun bir tescilidir." Akbaş'a göre bu birlik ve beraberlik yatırama da dönüşmeli. Böylece iş imkânı kısıtlı bölge kalkınabilir ve gençler de ortada kalmaz. Şeyhmus Akbaş'ın araladığı perdeyi Negiş Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Tacettin Negiş biraz daha açıyor. "Burada yatırım yapmak ve insanları okutmak için seferberlik ilan edilmeli." diyen Negiş'e göre ateş düştüğü yeri yakıyor. Sadece güneydoğuyu değil tüm Türkiye'yi yakıyor aslında.

Yürekleri dağlayan ateşin acısını paylaşmak amacıyla bir grup işadamı kurban bayramında bölgeyi ziyaret etmiş, burada kestikleri kurbanların etlerini muhtaç ailelere kendi elleriyle dağıtmışlardı. Bölge halkının yanında olduklarını gösteren aynı işadamları bu kez de terör saldırısına uğrayan Diyarbakırlıların acılarını paylaşmak için bu şehri ziyaret etti. Fabrikalarını, iş yerlerini bırakıp kiraladıkları uçaklarla kafileler hâlinde Diyarbakır'a giden işadamlarını havaalanında Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği (DİGİAD) Başkanı Aziz Nart ve bir grup Diyarbakırlı karşıladı. Acılarını paylaşmak için gelen işadamlarına çok teşekkür ettiklerini belirten Aziz Nart, "Bu da gösteriyor ki kardeşliğimizi kimse bozamaz. İşadamlarının şehrimize gelmesi bizi son derece memnun etmiştir. Bu duruş Diyarbakırlılara güç verecektir." dedi.

Bombalı saldırının gerçekleştirildiği Prof. Dr. Selahattin Yazıcıoğlu Caddesi'ne giden işadamları, olay mahalline beyaz ve kırmızı karanfiller bırakarak terörü kınadılar. Burada kardeşlik ve birlik mesajı veren heyet, terör olayında iş yerleri zarar gören esnafa da geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Şehrin önde gelenleri ile bir araya gelen heyet Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile de görüştü. Kent hakkında bilgi veren Vali Mutlu işadamlarını yatırım yapmaları için kente davet etti. "İşadamları çok önemli bir görevi gerçekleştiriyor. Bu davranış taziye kültürü içinde çok önemlidir." sözleriyle işadamı heyetinin yaptığı ziyaretin önemine değinen Mutlu, "Türkiye'nin farklı köşelerinden getirmiş olduğunuz geçmiş olsun dileklerinizi bütün halkımız kabul ediyor." dedi.

Demokrat Parti Diyarbakır İl Başkanı Salim Ensarioğlu'na göre yaşanan en büyük sorunlardan biri diyalog eksikliği. Taziye için Türkiye'nin dört bir yanından işadamlarının Diyarbakır'ı ziyaret etmesini bu açıdan önemli bulduğunu söyleyen Ensarioğlu, "Bu tür ziyaretler birbirimizi anlamamıza yardımcı olacaktır. Sorunların çözülmesi için dayanışmaya ihtiyacımız var. Buna da büyük katkı sağlayacağına inanıyorum." dedi. İşadamları Münir Karagözlü ve Kazım Avşar da saldırıyı kınadıklarını, terör saldırısına maruz kalan şehrin acısını paylaşmaya geldiklerini belirterek, her zaman Diyarbakırlıların yanında olduklarını vurguladı.

Diyarbakırlılar da ziyaretten oldukça memnun kaldı. Diyarbakır Halidiye Eğitim Vakfı Başkanı Sakıp Ayhan, "Kardeşlerim gelip bize moral verdiler." sözleriyle bu memnuniyeti dile getirdi. Türklerin ve Kürtlerin "et-tırnak" gibi birbirinden ayrılamayacağını hatırlatarak, "Türkiye'de ne zaman işler yoluna girse bunu hazmedemeyenler teröre başvuruyor. Allah'ın izniyle bu millet ecdadının bıraktığı mirası en iyi şekilde ihya edecektir." dedi. Taziye ziyaretinin şehir halkı üzerinde çok güzel hava estirdiğini, onlara moral verdiğini belirtti: "Çok sıcak bir kucaklaşma oldu. İnşallah bu şekilde devam eder." Kendilerini görünce Diyarbakır halkının çok sevindiğini belirten işadamı Veysel Beyhatun, yaşadıklarını şöyle özetledi: "Allah razı olsun, ne iyi ettiniz de geldiniz dediler. Bizim milletimiz çok temiz bir millet. Diyarbakırlı kardeşlerimizi ziyaret ederek, biz sizden bir şey beklemiyoruz demeye geldik."

İşadamları taziyeyi fırsat bilip çam sakızı çoban armağanı niyetiyle yanlarında getirdikleri hediyeleri de muhtaç ailelere dağıttılar. "Gönül hediyeleri" adı verilen gıda paketleri 2 bin yoksul aileye ulaştırıldı. Terör mağduru bazı ailelere ise "hediye çekleri" verildi. İşadamlarından Osman Nuri Öztürk Diyarbakır'da farklı bir ortamla karşılaşmaktan oldukça memnundu. Yöre halkının misafirperver davranışlarından etkilendiğini belirten Öztürk, "Hiçbir menfaat ilişkisi olmadan bize gönüllerini açtılar. Bu bizi mutlu etti." dedi. İşadamı Aziz Özgel de düşüncelerini, "Güzel insanlar var burada. Gayret edersek hep birlikte bu terör belasının üstesinden gelebiliriz." dedi. Bir diğer işadamı Hüseyin Döğme de Diyarbakır'ı ziyaret etmelerinin sebebinin son terör saldırısının acısını paylaşmak olduğunu söyledi. (Haşim Söylemez/Behram Kılıç)

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.