Diyalogda İkinci Perde
Dünya Sadece Siyah-Beyaz Değil
Diyalog kösesinde yazdığından dolayı çevreden tepkiler aldığını söyleyen Prof. Dr. Ahmet Arslan, "Bazı kesimler, dünyayı siyah-beyazdan ibaret görüyorlar. Oysa sadece siyah-beyaz değil. Bizler, dünyayı birden çok renklerden ibaret gördüğümüz içinse bize satılmış gözüyle bakıp ZAMAN'da yazımızın çıkmasını bir menfaat ilişkisine dayandığını iddia ediyorlar. Benim kardeşim zaman okurudur. Aramız da pek iyi değil açikçasi. Çünkü beni 'Frenkleşmiş' buluyordu. ZAMAN'da kitabımın tanıtımı çıkınca hemen telefona sarıldı. Üniversite çevreleri, burada yazı yazmamı pek olumlu karşılamadılar. Fakat toplum kavga istemiyor ve ben de buna inanıyorum. Birlikte yaşamamız gerektiğinden başka bir yol da bilmiyorum" seklinde konuştu.
İlginç Diyalog
Prof. Dr. Niyazi Öktem, diyalog çağrısının genelde inançlı kesimden geldiğini, jakoben kesimden henüz bu seviyede bir ses yükselmediğini vurguladı. Öktem, "Toplumsal mutabakat için ZAMAN'a çok şey düşüyor. Belli odaklara hizmet etme yerine toplumun mutabakatı adına gayret içinde olunmalıdır. Bunu yapamıyorsak bile en azından yapanları desteklemeliyiz" dediğinde Muzaffer Baca, "Cumhuriyet'e de çok şey düşüyor" dedi. Milliyet gazetesi yazarı Nilgün Cerrahoglu, diyalogda medyanın önemini vurgulayarak, "Ancak su andaki haliyle diyalogun önündeki en büyük engellerden bir tanesi basinin yanli tutumudur. Birbirimizi tanımadığımız ortaya çıkıyor. Bunu asmak için her halde daha fazla bir araya gelmekten başka yapacak bir şeyimiz yok. Toplumun önündeki en büyük engel yine zihinlerdeki zanlardır" dedi. Dr. Nuray Mert ise "Fikirlerin açık açık ortaya konulması gerekir. Su anda toplumda fikirlerin açıkça konuşulması engelleniyor, konuşmaktan korkuyoruz. Konuşmaktan korkmamalıyız. Abdülkadir Surus'un toplantısına katıldım. Oradaki bazı görüşlerine karşı çıkınca, radikal islâmcı damgasını yedim. hoşgörü engellerden biri de tarafların birbirleri hakkında bilgisizliğidir" dedi. Gecenin en anlamlı konuklarından Patrik Selçuk Erenerol, toplantıya katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Erenerol, bütün dinlerin temelinde insana sevgi olduğunu vurguladı. Bütün farklılıklara rağmen insanların bir araya gelebileceği bu tür faaliyetleri gönülden desteklediğini ifade etti. Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, Türkiye'deki karşılıklı kutuplaşmaların temelinde dış kaynaklı yönlendirmelerin bulunduğunu vurguladı. Sinanoğlu su anki yüksek tansiyonun dışarıdan ithal yoluyla Türkiye'ye taşındığını dile getirerek, "Türkiye'de İslamî çevrenin hoşgörü ve diyalog adına yaptığı gayretleri görüyoruz. Amerika'daysa, Müslümanlar'a fundamentalist damgası vuruluyor, onlara terörist gözüyle bakılıyor. Toplumun bir arada barışçı bir şekilde yaşamasını isteyen bir görüş nasıl terörist olabilir?" dedi.
- tarihinde hazırlandı.