Gülen'e Akademik Mercek

Vatikan Dinler Arası Diyalog Bakanı Peder Dr. Thomas Michel, Gülen'in 'tarihsel geçmişiyle bütünleşmiş ve geleceğe zekice hazırlanan' bir nesil yetişmesine vesile olduğunu söyledi. Georgetown Üniversitesi'nde 26-27 Nisan tarihlerinde yapılan 'İslami Moderniteler: Fethullah Gülen ve Çağdaş İslam' konulu uluslararası konferansta birbirinden ilginç tebliğler sunuldu. Dünyanın değişik bölgelerinden gelen 15 bilim adamının bir buçuk gün süren altı ayrı oturumda sunduğu tebliğler ve seçkin katılımcılarla yapılan münazaralar, konferansa katılanlara büyük entelektüel zevk verdi.

Vatikan Dinlerarası Diyalog Bakanı Peder Dr. Thomas Michel'in tebliğ konusu 'Bir eğitimci olarak Fethullah Gülen' idi. Fethullah Gülen'in eserlerinde serd edilen eğitim prensipleri ve bunların okullarda nasıl tecessüm ettiğini anlatan Michel, Gülen'in 'tarihsel geçmişiyle bütünleşmiş ve geleceğe zekice hazırlanan' bir nesil yetişmesine vesile olduğunu söyledi.

Georgetown Üniversitesi Müslüman Hıristiyan Anlayış Merkezi Yardımcı Direktörü İslam tarihi uzmanı Prof. Dr. John Voll'un tebliği, '21. Yüzyılın Başında Gülen Hareketi: Yeni İslami Söylemde Modernitenin Galebe Çalması' başlığını taşıyordu. Gülen hareketini global tarihi perspektiften değerlendiren Voll'un temel tezi şu: Hareket, modern Müslüman dünyanın resmen en seküler ortamı olan Kemalist Türkiye'de çıktı ve gelişmesi global ölçüde eski tip laikliğin gerileyişine ve yeni tip bir dini şuurluluğun yükselişine işaret ediyor.

RAND düşünce kuruluşundan İslam araştırmacısı Graham Fuller, 'Uluslararası Perspektiften Gülen Hareketi' başlıklı bir tebliğ sundu. Gülen hareketini dünyadaki diğer İslami hareketler perspektifinden inceleyen Fuller, Pakistan'daki Tebliğ–i Cemaat ve Endonezya'daki Muhammediye ile karşılaştırdı. Fuller, 'Bu hareket, şahsi ve sosyal hayatta İslam'ın yenilenmesi gibi bazı dinî amaçları savunduğu için otomatik olarak şeriatçı, radikal ya da gerici olarak algılanmıştır. Halbuki bunların hiçbiri değildir.' dedi.

Washington'da bulunan Rumi Forum'un kurucu başkanı, ilahiyat doktoru Zeki Sarıtoprak (Georgetown Üniversitesi) tebliğinde Fethullah Gülen'in 'nev–i şahsına münhasır bir sufi' olduğu tezini savundu. Dr. Sarıtoprak, sufiliğin gereklerini sıraladığı tebliğinde Gülen'in bir sufi tarikatına mensup ya da lider olmamasına rağmen hayat tarzı ve görüşlerine bakılınca 'sufi' olarak nitelendirilebileceği sonucuna vardı.

İslami felsefe, bilim, sufizm ve çağdaş İslam gibi konularda 100'den fazla ilmi makale yazmış olan Malezya asıllı bilim adamı Prof. Dr. Osman Bakar (Georgetown Üniversitesi), 'Gülen'in İslam ve bilime bakışı' konusunda bir tebliğ sundu. Gülen'e göre Kur'an'ın bilime bakışını anlatan Bakar, Gülen'in modern bilimin tabiata yaklaşımına yönelik eleştirilerine de yer verdi.

Utah Üniversitesi öğretim üyesi siyaset bilimci Dr. Hakan Yavuz, tebliğinde Nur hareketinde 'dersane' adı verilen evlerin Türkiye'de yeni bir dini şuur ve kamusal alan oluşmasındaki rolünü işledi. 'Dersane'leri kişiler arası güven, işbirliği, hoşgörü gibi hasletleri üretme merkezleri olarak tasvir eden Yavuz, Gülen hareketinin Türkiye'de eksikliği hissedilen 'ortak bir gramer' ve 'yeni bir sosyal kontrat' oluşturmadaki katkılarını anlattı.

Gülen etrafında oluşan eğitim ağı konusunda bir doktora tezi hazırlamakta olan Alman Volkswagen Vakfı araştırmacısı Bekim Akai, 'İslamî ahlakın eğitimle iştigale dönüşümü' başlığını taşıyan bir tebliğ sundu. Arnavut asıllı bir Alman olan Akai, tebliğinde Gülen'in fikirlerinde 'dinî' ve 'milliyetçi' eğilimden 'çok-kültürlülüğe' doğru gidişatı işledi. Akai, Gülen'in izinde gidenlerin eğitim alanında ulusal ve uluslararası başarısının temelinde bu olduğunu kaydetti.

Türkiye'deki sosyal, dinî ve siyasî şartlarla ilgili çok sayıda kitabı olan Tezkire adlı entelektüel derginin kurucusu Doç. Dr. Yasin Aktay (Utah Üniversitesi) tebliğinde Gülen'in bilgi bedeninin oluşmasında derin etkileri olan kültürel unsurlar üzerinde durdu. Dindar Müslüman Türk düşünürlerin Osmanlı'nın yıkılışından beri düşüncelerine hakim olan 'kendi vatanlarında diaspora halet–i ruhiyesi'ni anlatan Aktay, Gülen'in zamanla bu psikolojiyi aşarak hayatın içine giren aksiyoner bir ekol oluşturduğunu söyledi.

İsveç Araştırma Merkezi Müdürü sosyoloji doktoru Elisabeth Özdalga, konferansta Gülen'in fikirlerinden etkilenen bayanların hayata bakışları üzerine yaptığı alan çalışmalarının sonuçlarını aktardı. Gülen'in ahlaki anlayışını 'kişinin ölüm imajını koruması ve varlığa ait düşünceleri uyanık tutması, hayırlı işler yapma (hizmet), tevazu, şahsi fedakarlık ve nefis muhasebesi' terimleriyle özetleyen Özdalga, tebliğinde 'bu çok dini söylemin Gülen'in izleyenlerince günlük hayatta nasıl tatbik edildiğini' anlatırken 'isimsiz kahraman' haline gelme arzuları üzerinde durdu.

Oxford Üniversitesi'ndeki İslami Araştırmalar Merkezi'nden hukuk doktoru İhsan Yılmaz tebliğinde Gülen hareketini İslam dünyasında Türkiye'den çıkan başarılı bir yeni–içtihat ve yenilenme örneği olarak takdim etti. Dr. Yılmaz, hareketin bunu yaptığı iddiasında da bulunmadan sadece İslam'ı yenilemekle kalmayıp kamusal alanı da dönüştürdüğünü kaydetti.

Kanada Quebec'taki McGill Üniversitesi'nde Gülen hareketi üzerine yazdığı doktora tezini yeni tamamlayan Berna Turam, 'Gülen cemaati ve Türk devleti arasındaki stratejik angajmanlar' başlıklı bir tebliğ sundu. Kazakistan'daki okullarda kapsamlı bir alan çalışması yapmış olan Turam, Gülen hareketinin İslam'ın sivil toplumla bağdaşmadığı tezini çürüttüğünü kaydetti. Cemaatin alternatif yollar üreterek devletle ihtilaftan nasıl kaçınmaya çalıştığını anlatan Turam, Orta Asya'da gerek Türk gerekse ev sahibi ülke hükümet yetkilileriyle başarılı ilişkiler kurabildiklerini ifade etti.

Temple Üniversitesi'nde Türkiye'de Nurcu hareketin sosyo-ekonomik gelişimi üzerine doktorasını tamamlamak üzere olan Fahri Çakı, tebliğinde diğer Nurcu grupların Gülen grubunu nasıl gördüğünü işledi. Çakı, bu gruplar arasındaki görüş ayrılıklarını ve farklılıkları anlattı.

Fransız Dışişleri Bakanlığı namına 1997–98 arasında Orta Asya'da araştırmalar yapmış bulunan Pierre Mendes Üniversitesi'nde doktora adayı Bayram Balcı'nın tebliği 'Fethullah Gülen'in Orta Asya'daki misyoner okulları ve bunların Türkçülük ve İslam'ı yaymadaki rolü' başlığını taşıyordu. Balcı, Gülen hareketinin Ankara'nın Türk cumhuriyetleriyle ilgili politikasının oluşumuna katkılarını anlatırken, hareketin Orta Asya'nın her yerinde ekonomik hayat, medya ve eğitim alanlarında varlığını pekiştirdiğini; ancak yerli destekçi bulmakta zorlandığını kaydetti.

Utah Üniversitesi'nde doktora adayı olan Ahmet Duru, Fethullah Gülen'in modernite konusundaki görüş ve faaliyetleri üzerinde durdu. Gülen'in Türkiye'de İslam ve modernite dilemmasına sunduğu alternatif çözümleri inceleyen Duru, tebliğinde Gülen'in paradokslu dört konuyla ilgili yaklaşımlarını analiz etti: İslami bilgi ve modern bilim, vahiy ve muhakeme, sabit İslami gelenekler ile değişim ve ilerlemenin modern anlaşılış biçimi, İslam açısından kader ve irade.

Michigan Üniversitesi'nde doktora adaylığını yeni kazanan Mücahit Bilici'nin tebliği, Gülen hareketinin Türk politik–kültürel düzeninde temsil siyasetini keşfetmeye çalışırken, hareketi eleştirel olarak inceleme iddiasını da taşıyordu. Fethullah Gülen cemaatinin kamusal imajını oluşturma yollarını anlamak amacıyla Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nı mercek altına alan Bilici, hareketin Kemalist moderniteye alternatif bir modernite olduğu görüşünü savundu.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.