Devlet malından suistimal günahtır
Fethullah Gülen Hocaefendi yolsuzluk operasyonuyla ilgili yaptığı duaya amin diyecek vicdanî rahatlığı olmayanların, akıbetinden endişe etmesi gerektiğini söyledi. Âmme hakkının aynı zamanda Allah hakkı olduğunu belirten Gülen, "Umuma ait şeyler çalınıp çırpılıyorsa bunu ne Mecelle kaideleri ne de demagoji yaparak izah edebilirsiniz" dedi.
Fethullah Gülen Hocaefendi, Zaman Gazetesi'ndeki röportajının ikinci gününde tartışılan birçok konuya açıklık getirdi. Gülen'in, yolsuzluk operasyonları sonrası ortaya atılan paralel devlet iddialarından dershanelerin kapatılma girişimlerinin altında yatan nedenlere ve yasa dışı dinlemelere kadar çarpıcı açıklamalarının satır başları şöyle:
Duama amin diyemediler
Birisi size defaatle aynı yalan ve şenaatle hücum etse, bir noktaya gelir sabrınız taşar ve şunu dersiniz: Eğer ben senin dediğin gibi öyleysem Allah benim belamı versin, yok değilsem bu yalan ve iftirayı atan senin belanı versin. O gün de duam o oldu. Doğrudan hiçbir kişinin, partinin, topluluğun adını vermedim. Her kim şunu şunu şunu yapıyorsa dedim. O sıfatı taşımıyorlarsa, o fiilleri işlememişlerse neden bu kadar rahatsız oluyorlar, üzerlerine alıyorlar? Komplolara vehimlere dayalı bu iftiraları seslendirenlerin, gazetelerine sayfa sayfa taşıyanların bu duama amin diyebilmelerini beklerdim. Diyemediler. Bilakis istismar ettiler. Yine aynı noktadayım. Eğer biz çeteysek, örgütsek Allah bizim belamızı versin, eğer 'paralel' devletsek bizim belamızı versin, değilse bunları bu masum cemaate isnat edenlerin belasını versin! Bu duaya amin diyecek vicdanî rahatlığı olmayanlar akıbetinden endişe etmeli.
Allah sorar bunu
Ülkenin istihbarat teşkilatı, belki de İran ajanı olabilecek birilerinin devletin bakanlarına, bakan çocuklarına hatta bir kısım işler için kabineye nüfuz ettiğini 8-9 ay önce rapor etmiş. Yolsuzlukları önlemeyi düşünmemişler. Sonra 17 Aralık'ta bu operasyonlar başlayınca sığınacak yer bulunamayınca atf-ı cürümle bu işten sıyrılma yolu düşünülmüş. Milletimizin zararına, rüşvetler, irtikâplar, adam kayırmalar, ihalelere fesat karıştırmalar varsa, örtbas ediliyorsa Allah sorar bunu. Bu soruşturmaları yürütenler arasında hizmetleri takdir eden birileri var idiyse, ben de bu insanlara "Yolsuzluk iddialarını görmezden gelin" mi demeliydim? Bazılarının beklentisi bu gibi geliyor bana. Ahiretimi mahvedecek böyle bir şeyi nasıl söylerim?
Amme hakkı Allah hakkıdır
Vasiyetim olsun. Fakiri, hak etmesem de seven sempati duyan kardeşlerim ne böyle işlerin kıyısından köşesinden geçsinler ne de vâkıf oldukları bu cins suistimalleri görmezden gelsinler. Hak, hukuk ve adalet neyi gerektiriyorsa onu yapsınlar. Kur'an-ı Kerim bu tür yolsuzluklara gulûl diyor. Devlet malından suistimal bu türden bir günahtır. Bu, bazen birkaç kuruş bazen 3-5 dolar bazen de devlet hazinesine ait bir çuval para... Âmme hakkı aynı zamanda Allah hakkıdır. Umuma ait şeyler çalınıp çırpılıyorsa bunu ne Mecelle kaideleri ne de demagoji yaparak izah edebilirsiniz.
Niyet dershanelerle başlayıp okullarla devam
Dershane kapatmanın okullarda eğitimi daha iyi bir seviyeye getirme gibi mülahazalarla yapılmadığı iyice tebeyyün etti. Niyetin Camia'nın eğitim faaliyetlerine mani olmak olduğu net görülüyor. İşte meydanlarda telaffuz ediliyor 'okullarına, dershanelerine göndermeyin' diye. Yani niyet dershanelerden başlamak, okullarla devam etmek. Ardından yurtdışı okulları kapattırma girişimleri. Keşke niyetlerini açıktan ifade etseler Camia'yla ilgisi olmayan dershanelere gadretmeselerdi. Dişinden tırnağından artırarak dershane kuran insanlara ayrıca üzülüyor insan. Yazık. 3800 dershanenin 3000'inin Camia'yla hiçbir münasebetinin olmadığı söyleniyor. Dershanelerle şantaj iddialarını kim söylüyorsa delillendirmeli ve yargıya intikal ettirmeli. Hükümete şantaj büyük suçtur.
Güneydoğu'da boşluk meydana gelecek
İntihar vakaları 12 yılda yüzde 36 artmış. Liselerde uyuşturucu hap salgını var, yüzde 32 alkol kullanımı var. Uyuşturucu tedavisi görenler 10 yılda 17 kat artmış. Böyle dev problemler ülkenin geleceğini kıskaca almışken, dershane kapatarak eğitimi kurtarmaya kalkışmayı nasıl izah edeceksiniz? Camia'ya atfettikleri bu okul ve dershaneler, eğitim vermenin yanında bu çürümeye karşı mücadele veren eğitim yuvaları. Güneydoğu'da meydana gelecek boşluğu düşününce yüreğim ağzıma geliyor. Ülkeyi yönetenlerin küçük hesaplar uğruna bu ülkenin birlik ve bütünlüğünü bu kadar rahat riske atmalarını anlamakta zorlanıyorum.
Ben de mağdurum
Mahkeme kararıyla yapılan dinlemeler var, kanunsuz yollarla elde edilen dinlemeler de var. Her ne surette olursa olsun, hukukun dışına çıkarak dinleme yapan her kimse bulunup cezalandırılmalı. Ben de, arkadaşlarım da dinleme mağduruyuz. Elde hiçbir ispat yokken, "Onlar dinledi" diyerek koca bir kitleyi hedef gösterenler de hukuk karşısında hesap vermeli.
Sürgün duydum ama soruşturma duymadım
Bu operasyonları yapanlar organize edenler her kimse, hiçbiriyle bir irtibatım olmadı. Binde birini bile tanımıyorum dedim defalarca; ama yine de mâl etmeye devam ettiler. Paralel falan diyerek yaftalanan bu insanlar kanun ve yönetmeliklere muhalif bir fiilin içinde olduysa bugüne kadar niçin bunlar tecziye edilmedi? On binlere baliğ görevden alma ve sürgün duydum ama o müesseselerde görevi suistimal, kanun ve disiplinlere riayet etmeme iddiasıyla bir soruşturma duymadım.
- tarihinde hazırlandı.