Kilit isimden şok iddialar

Kilit isimden şok iddialar

Ergenekon ve Balyoz operasyonları sırasında istihbarattan sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı olan Ali Fuat Yılmazer, Ergenekon soruşturması ile ilgili bomba açıklamalar yaptı.

İlker Başbuğ'un dosyası da Başbakan'a arz edildi. Başbakanımızın talimatı şu olmuştur: Mutlaka tutuklansın" açıklamasını yaptı. İstanbul'da 2007-2011 yılları arasında İstihbarat Şube'den sorumlu Emniyet Müdür Yardımcılığı yapan Ali Fuat Yılmazer dün Bugün TV'de şok açıklamalarda bulundu. Ergenekon ve Balyoz operasyonlarının kilit ismi olan emekli polis müdürü Yılmazer, operasyonlarla ilgili her detaydan ve tutuklamalardan Başbakan Erdoğan'ın haberi olduğunu söyledi.

Tutuklayın talimatı

Yılmazer, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklandığı süreci şöyle anlattı: "Benim açımdan asıl kırılmanın başladığı nokta Genelkurmay Başkanı'nın tutuklandığı noktadır. İlker Başbuğ tutuklanması süreci çok enteresan. İlker Başbuğ dosyası Başbakan'a arz edildi. Başbakan, Adalet Bakanı ve Başsavcı vekili ile görüştü. Başsavcı vekilinin benle paylaştığı bir nokta var. Başbakanımızın talimatı şu olmuştur: Mutlaka tutuklansın... Genelkurmay Başkanı için yapacağız ama başsavcı vekili telaşa düştü. Başbakanımız bizzat tutuklanması talimatıyla dönemin başsavcı vekilini gönderiyor ve başsavcı vekili benim yanıma gelmiştir. Benim söylediğim şu olmuştur dosyanın gereği neyse siz onu yapın. Bakın yarın öbür gün ben bu dosyaları en başından beri hassasiyetle yaptım. Bunlar yarın öbür gün elli sefer dövülür dövülür hesabı bize sorulur, nitekim de öyle olmuştur. O diğer dosyalarımız gibi değil her seferinde hesabını veriyoruz. Lütfen dosyanın hakkı neyse onu yapın. Dosyanın hakkı o mudur ondan dolayı mı tutuklama çıkmıştır yoksa Başbakan'dan gelmiş bir talimatın baskıyla mı böyle olmuştur bilmiyorum."

Başbuğ'un tutuklanmasının ardından Başbakan Erdoğan'ın yaptığı "tutuksuz yargılanmalıydı" açıklamasının kendilerini şoke ettiğini söyleyen Ali Fuat Yılmazer şöyle devam etti:

Başbakan şoke etti

"Başbakan hemen tutuklanmanın akabinde öyle bir açıklama yaptı ki ordaki bütün kadrolar şok oldu altüst olduk. Ben dahil orda bir kırılma yaşandı. Hem bir talimat veriyorsunuz hem de çıkıyorsunuz Türk toplumuna bambaşka bir perspektif sunuyorsunuz yazık günah değil mi bu operasyonel sürece kolay mıdır?"

Kendim arz ettim

Ben ergenekon soruşturmalarının başladığı dönemde o dönem Başbakan'la görüşüyordum. Tüm gelişmeleri Başbakan'a aktarıyordum bizzat kendim arz ediyordum. Cemaat'ten aldığım perspektifle bu işler yürüyor olsa niye Başbakan'la görüşeyim, niye Başbakan benimle görüşsün. Nerede bu içişleri bakanı, emniyet müdürü nerede vali nerede? Ergenekon'la ilgili ele çarpıcı bilgileri Başbakan'a veriyorduk. Kendisinden aldığımız destekle bu operasyonları yapıyorduk. Ergenekon sanıkları hakkında Başbakan'ın şeyleri genelde tutuklama perspektifimizden haberi olmuştur. Bana tembihatları "Aman ha bunlar tutuklansın" şeklinde olmuştur. Biz Başbakan'a rağmen hiçbir tutuklama yapmadık. Başbakan destekleyeci oldu. Operasyon öncesi bütün listeler kendisine verilmiştir."

Oda TV'yi Başbakan başlattı

Yılmazer Oda TV soruşturması konusunda da şu bilgileri verdi: "Oda TV bizim gündemimizde değildi. İlk olarak Başbakan'ın bana talimat vermesi üzerine başlattığım bir çalışmadır. "Şuna da bir bakar mısınız" dedi, baktık. Bana bizzat verdiği talimat üzerine başlatılan bir soruşturmadır. Tutuklanması safhasında talimatı yok ama daha sonra adli safhada kimler gözaltına alınacaklar bilgisi Başbakan'a arz edilmiştir. Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın olduğu liste operasyon sonrası yine kendisine arz edilmiştir.

KCK içindeki MiT'çileri anlatınca Başbakan şaşırıyordu

Yılmazer KCK operasyonlarıyla ilgili şunları söyledi: KCK'nın ilk deşifresini İstanbul İstihbaratı yaptı. Diyarbakır Emniyeti de operasyonları yaptı. KCK eylemlerinde bazı kişilerin MİT ile iltisaklı olduğunu tespit ettik. Bu kişiler Abdullah Öcalan'ın elyazılı emirlerini Kandil'e götürerek, karakol baskınlarına neden oluyor. Bunu Başbakan'a arz ettim. Metropollerdeki bir takım eylemlerin arkasında MİT ile iltisaklı eleman tespit ettik. Bu iltisaklı elemanları MİT'e söylediğimizde bize örgütün içine nüfuz ettiklerini söylüyorlardı. MİT örgütün içine nüfuz etmiş haber alma kaynakları var. Ancak hücreler eylem yapmak isteyince önleyici gayret yoktu. Başbakan bu tespitlerime şaşırıyordu. Biz Başbakan'dan perspektif almadan KCK operasyonları yapmadık. Bize "MİT'i deşifre ettiniz" diyorlar. Hayır yapmadık. İstihbaratı Başbakan'a verdim. Aldığımız perspektif ile KCK operasyonu yaptık.

Cemaat meselesi değil

7 Şubat AK Parti ve cemaatin arasındaki ilişkilerin kırılma noktası değildir. Ergenekon ve KCK operasyonundan yakından şahitlik yaptım. Soruşturmaları başlatan kişiydim. Bu iş cemaat meselesi değil. Cemaat işi karartma işidir. 3 yıl Başbakan'la görüşen adamım bugüne kadar 30 soruşturma geçirdim. Şimdi MİT'in adının karıştığı böyle olaylar söz konusu. Hakan Fidan'ın ifadesini almadan nasıl çözeceksin? O gün savcı 4 MİT'çinin telefonunu istedi. Durumu Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'a arzettik. Bilgi Başbakan'a iletildi. Ancak 5. ismi bilmiyoruz. Bilsek arzedeceğiz. İl Emniyet Müdürü, Başbakan'a bu bilgiyi verdi. Başbakan "Bu nereden çıktı" demedi.

İllegal dinleyecek cihazlar MİT'te

Görev yaptığım 2007-2011'de bir tane kanunsuz dinlemem yoktur. İki yıldır istihbarat şubede denetim var. Emniyette kaybolan cihazlar diyorlar. Havadan dinleme yapan cihazlar var deniyor. Öyle bir cihaz ki bunlar TİB'e müracaat etmeden dinleme yapılıyor. Bu cihazlar İstanbul Emniyeti'nde olduğu söyleniyor. Varsa ben görmedim. Dönemimde olmayan cihaz da kaybolmaz. Kaybolduysa denetim sürüyor bulunurdu. Bu teknolojinin jandarmada olduğunu Sabri Uzun açıkladı. MİT'in ve askerin aldığını Uzun açıkladı. Emniyet alamadı. Çünkü yasal olarak alamayacağı bilgisi verilmişti. Uzun TBMM Araştırma ifadelerinde askeri makamlarca alındığını kaydetti. GES kapatılınca cihazlar MİT'e verildi. Şu an MİT'te var. İllegeal dinleme kapasitesine sahip cihazlar MİT'e devredilmiştir.

Başbakan'ı Taksim'de 1 Mayıs için ikna ettik

2002 Türkiyesi'nde ilk kez Nevruz Şanlıurfa'da izinli kutlanmıştır. Toplumsal olaylardan sorumlu Güvenlik Şube Müdürü olarak bende bunun teşvikçisi oldum. Bu bir partinin siyasi etkinliği değildir. Herkesin çoşku ile kutladığı bayramdır Nevruz. Ancak yasaktır. Ben Güvenlik Şube Müdürü olunca vicdanım bunu kaldırmadı. HADEP İl Başkanı Musa Bey'in Valiliğe vereceği dilekçeyi ben hazırladım. Yine İstanbul'da 2010'da 1 Mayıs izinli kutlandı. 1 Mayıs 2010'un Taksim Meydanı'nda kutlanmasına katkı sağladım. Emniyet Müdürümüz Hüseyin Çapkın geldi. Onlar teşviklerimi nazara aldılar. Başbakan'a gidip zar zor ikna ettik.

Başbakan şike dosyasının sağlam çalışılmasını istedi

Ali Fuat Yılmazer, şike soruşturması hakkında şunları söyledi: Şike operasyonu cemaatten bir perspektif gelmiş de oradaki polisler 'Böyle bir şey yapalım' demiş diye bir şey yok. Seçimden sonraya kalsın diye talimatını Başbakan verdi. Arkadaşlar hazırlık safahatına ait dosyayı vermişti. Seçim sonrasına tehir edildişini ve dosyadan çok memnun olduğunu, sağlam çalışılmasını istediğini biliyorum. Cemaatle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Aziz Yıldırım'ın o gün yaptığı açıklamaları hayretle izledim. Aziz Yıldırım'ın buna nasıl ikna edilmiş olduğunu nasıl inandırıldığını kabullenmekte güçlük çekiyorum.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.